 |
T.C.
YARGITAY
3. Hukuk Dairesi
Esas no: 1999/11685
Karar no: 1999/12431
Tarih: 14.12.1999
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
ZORUNLU HİZMET SÖZLEŞMESİ
AYNEN İFA VEYA TAZMİNAT
ÖZET : Zorunlu ihtiyaç maddeleri üretmeyi tekelinde bulunduran işletmeler söz konusu hizmetten yararlanmak isteyenlerle sözleşme yapmaktan kaçınamazlar.
Başvurudan olumlu Sonuç alamayan taraf sözleşmenin yapılması için aynen ifa isteyebileceği gibi, dilerse uğradığı zararın tazminini isteyebilir.
(818 s. BK. m. 101, 106)
Dava dilekçesinde 50.000.000 lira tazminat faiz ve masraflarla birlikte davalı taraftan tahsili istenilmiştir. Mahkemece davanın kısmen kabulü cihetine gidilmiş, hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir.
Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Davada, davalı B...'ın abonman sözleşmesi yapmaktan kaçınması nedeniyle uğranılan maddi zarar karşılığı tazminat istenilmiş, davalı davanın reddini savunmuş, mahkemece (bağımsız bölümün sobalı olarak kiraya verilmesi ile kaloriferli veya kombili sistemli doğalgazlı olarak kiraya verilmesi halinde elde edilecek kira parası arasındaki fark kadar) davacının zarara uğradığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulü cihetine gidilmiş, hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir.
Davacının maliki bulunduğu taşınmazı kiracı sıfatıyla kullanan dava dışı Ahmet ile davalı şirket arasında abonman sözleşmesi kurularak bağımsız bölüme doğalgaz bağlandığı, ancak abonenin (kiracının) kullanım bedelini ödememesi üzerine sayacın sökülerek sözleşmenin feshedildiği, davacının yeniden abone olmak isteminin ise (kiracının borçlarının ödenmemesi nedeniyle) davalı kurumca reddedildiği konusunda taraflar arasında bir uyuşmazlık olmadığı gibi bu konuda mahkemece çözümlenecek bir sorun da bulunmamaktadır.
Davalı B... Türkiye içinde ve dışında her türlü Petrol ve Petrol ürünleri ile doğalgaz boru hatlarını inşa etmek (....) ham petrolü ve doğalgazı satın almak ve satmak (...) amacı ile kurulmuş bir iktisadi devlet teşekkülüdür.
Tekel durumundaki işletmeler haklı bir neden bulunmadıkça (tekelinde bulundurdukları hizmet veya zorunlu ihtiyaç maddeleri ile ilgili olarak) başvuran herkesle sözleşme yapmaktan kaçınamazlar. Zira idarenin objektif koşullarla ilan ettiği tekel durumundaki hizmetlerin yapılması için genel ve devamlı bir nitelik arzeden icabın kişi tarafından kabulü halinde idare iltihaki sözleşmeyi (başka yasal bir sakınca bulunmadığı takdirde) yapmakla ve hizmeti ferde ulaştırmakla görevlidir. Gerçekten de tekel mahiyetindeki madde veya hizmeti sağlayan kuruluşlarla bunları talep eden veya bunlardan yararlananlar arasında özel hukuktan kaynaklanan bir ilişki kurulmuş bulunduğunun kabulü gerekir. Buna aykırı davranış, sözleşme yapma serbestinin kötüye kullanılması anlamına gelir ki bunu kabul etmeye hukuken olanak tanınamaz.
Bu durumdan zarar gören taraf sözleşmenin yapılması için dava açabileceği gibi (aynen ifa davası) sözleşmenin yapılmaması yüzünden uğradığı zararın tazmin edilmesini de talep edebilir. Zira sözleşme yapma mecburiyetinin mevcut olduğu hallerde, akdi yapmaktan kaçınma, hukuka aykırı bir davranış teşkil eder.
Dosya kapsamından davacının uğradığı zararı ispatladığı anlaşılmaktadır. O halde usul ve kanuna uygun bulunan yerel mahkeme kararı bu gerekçelerle onanmalıdır.
Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, yerinde bulunmayan bütün temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, 14.12.1999 gününde oybirliğiyle karar verildi.