 |
T.C.
YARGITAY
3. Hukuk Dairesi
Esas No : 1998/8352
Karar No : 1998/10335
Tarih : 6.10.1998
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
Dava dilekçesinde 30.186.731 lira alacağın faiz ve masraflarla birlikte davalı taraftan tahsili istenilmiştir. Mahkemece davanın reddi cihetine gidilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
YARGITAY KARARI
Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Dava, 30.186.731 liralık trafik tazminatının davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili istemine ilişkindir. Araç maliki olan davalılar (Şaban ve Kemal) cevap dilekçelerinde, olayın 5.11.1994 tarihinde meydana geldiğini, davanın ise 14.5.1997 tarihinde açıldığını, bu nedenle Karayolları Trafik Yasasına göre iki yıllık zamanaşımı süresinin geçtiğini, zamanaşımı nedeni ile davanın reddini istemişlerdir.
3. davalı Yakup ise cevap dilekçesinde, olay sırasında aracı kendisinin kullandığını, kusuru olmadığını bu nedenle davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece, iki yıllık zamanaşımı süresi dolduğundan bütün davalılar hakkında davanın reddine karar verilmiştir.
Zamanaşımı defi ilk itirazlardan olmamakla beraber cevap süresi içinde ileri sürülmesi zorunludur. Aksi halde HUMK.nun 202.maddesi gereğince karşı taraf savunmanın genişletilmesine karsı koyabilir.
Davalı Yakup son celsede zamanaşımı definde bulunmuştur. Davacı ise zamanaşımı defini kabul etmediğini belirtmiştir.
B K.nun 134/1 maddesi gereğince müteselsil borçlulardan birine karşı kesilen zamanaşımı, diğer müteselsil borçlular bakımından da kesilmiş olur. Zamanaşımı definden ise sadece bu defi ileri süren yararlanır. Bu nedenle zamanaşımı defini cevap dilekçesinde ileri sürmeyen davalının son celse ileri sürdüğü zamanaşımı definden yararlanması söz konusu olamaz.
Bu durumda davalı Yakup'un zamanaşımı defi incelenemez. Mahkemece davalı Yakup hakkında zamanaşımı nedeniyle davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiştir.
Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın, yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün H.U.M.K.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine 6.10.1998 gününde oybirliğiyle karar verildi .