 |
T.C.
YARGITAY
3. Hukuk Dairesi
Esas No : 1998/5590
Karar No : 1998/6079
Tarih : 1.6.1998
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
Dava dilekçesinde 86.237.950 lira için takibe yapılan itirazın iptali ile takibin devamına, icra inkar tazminatına hükmolunmasına ve masrafların davalı taraftan tahsili istenilmiştir. Mahkemece davanın reddi cihetine gidilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
YARGITAY KARARI
Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü.
Davacı vekili dava dilekçesinde, davalı davacı şirkette müdür olarak çalışmakta iken, 73.637.9950 lira bedelli bir bilgisayar ve yan donanımlarını satın aldığını ayrıca davalının oturmakta olduğu evin 1996 yılı Ekim-Kasın-Aralık ayları kirası olarak da 12.600.000 lira ödendiğini, böylece meydana gelen toplam 86.237.950 lira borcunun ödemesi için davalı aleyhine icra takibi başlatıldığını, davalının takibe itiraz etmesi sonucunda takibin durduğunu, bu nedenle davalının icra takibine yaptığı itirazın iptaline ve icra takibinin devamına %40 dan aşağı olmamak üzere inkar tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekilleri cevap dilekçesinde, takibin haksız olduğunu, davanın reddi ile birlikte %40 icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir.
Mahkemece "daha önce taraflar arasında sonuçlanan Ankara 3.İş Mahkemesine ait 1997/36 esas, 1997/1089 karar sayılı ilam ve bu ilama esas olan 17.7.1997 tarihli bilirkişi raporuna göre davacının davasına konu yaptığı istemlerin daha önce taraflar arasında görülmekte olan iş mahkemesine ait dava dosyasında irdelenip, tarafların alıp verecekleri arasında düşünülerek buna göre dava sonuçlandığına göre davacının aynı istemi tekrar mahkememize ait dava dosyasına konu yapması hakkaniyetle bağdaşmadığı için davacı tarafın davasının red edilmesi gerektiği gerekçesiyle" davacı tarafın davasının reddine karar verilmiştir.
Oysa mahkemece dayanılan Ankara 3.İş Mahkemesinin 1997/36 esas, 1997/1089 karar sayılı ilamına esas alınan 17.7.1997 tarihli bilirkişi raporunda, bilirkişi 2.sayfada "davalı vekili, lojmanla ilgili 100.000.000 lira kesintinin başvuru halinde iade edileceğini kabul edip, davacının itiraz ettiği bilgisayar borcu 103.960.000 lira için dava hakkı saklı kalmak kaydıyla bakiyenin hesaplanabileceğini beyan etmektedir" denilerek, sonuç bölümünün 2.maddesinde de "bilgisayar borcu ve lojman tahliyesinde iade kaydıyla yapılan kesintilerin nazara alınmaması halinde kıdem tazminatından bakiye 206.099.577 lira alacağı bulunduğunu" vurgulayıp bu dosyadaki dava konusu alacakla ilgili (bilgisayar borcu ve lojman kirası için) bir mahsup işlemi yapılmadığını belirtmiştir.
Rapordaki belirtilen açıklamalar nazara alınmaksızın mahkemece, bilirkişice yapılan irdelemeler yanlış yorumlanarak mahsup işlemi yapılmış gibi değerlendirilip davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiştir.
Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine 1.6.1998 gününde oybirliğiyle karar verildi.