 |
T.C.
YARGITAY
9. Hukuk Dairesi
Esas No : 1998/381
Karar No : 1998/2729
Tarih : 26.2.1998
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
YÜKSEK MUADDEL KOMİSYONU
BİLİRKİŞİ HEYETİNİN OLUŞUMU
KARAR ÖZETİ: Yüksek Muaddel Komisyonu'nun, verim tespiti amacıyla yapılacak ürünlerin üretileceği hammaddenin türü, ölçüm yapılacak işçi sayısı ve işçilerin seçimine ilişkin kararının, Toplu iş Sözleşmesine uygun olup olmadığının tespiti için açılan davada sadece hukukçu bilirkişi ile değil, iş hukuku dalında uzman bir hukukçu, ekonomist ve endüstri mühendisinden oluşan heyetten rapor alınmalıdır.
(1086 s. HUMK. m. 275,276)
Türk Harb-İş Sendikası adına Avukat Sema ile Milli Savunma Bakanlığı adına Avukat Necran aralarındaki dava hakkında Ankara 10. İş Mahkemesinden verilen 25.11.1997 günlü ve 929/430 sayılı hüküm, davalı Bakanlık avukatınca temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Uyuşmazlık, taraflar arasında 1.3.1995 - 28.2.1997 yürürlük tarihli Toplu İş Sözleşmesinin 126. maddesinde düzenlenmiş Yüksek Muaddel Komisyonunun 25.1.1997 tarihli kararının; özellikle verim tespiti amacıyla yapılacak ürünlerin üretileceği kumaş türü, ölçüm yapılacak iş sayısı ve işçilerin seçimine ilişkin hususlarının anılan TIS'nin 121,122, 123. maddelerine uygun olup olmadığının tespitine ilişkindir. Hükme esas alınan raporu düzenleyen bilirkişi hukukçu olup uyuşmazlığın doğru olarak tespiti ve çözümlenmesi için bilirkişiler konunun çözümü için gerekli ihtisasa sahip değildir. Bilirkişilerin ekonomi ve endüstri mühendisi olmaları gerekir. Gerçekten ülke standartları, insan unsuru ve sürekli çalışmanın oluşturacağı hız düşmesi gibi esaslar gözönünde bulundurularak bir değerlendirme yapılmalıdır. Bu durumda yapılacak iş hukukçu, ekonomisi ve endüstri mühendisinden oluşacak ve üç kişilik bir bilirkişi kurulu aracılığı ile mahallinde keşif yapılarak özellikle toplu iş sözleşmesinin yukarıda belirtilen hükümleri, Parça başı Ücret sistemi, Muaddellerin Hazırlanması ve Tespiti ile Muaddel Komisyonları Yönergesi irdelenerek alınacak rapora göre sonuca gitmektir.
Eksik inceleme ile verilen karar isabetsiz olup bozmayı gerektirmiştir.
Sonuç: Temyiz olunan kararın yukarıda gösterilen sebepten (BOZULMASINA), 26.2.1998 gününde oyçokluğu ile karar verildi.
KARŞI OY YAZISI
Parça başı ücret sistemi ile çalışılan işyerlerinde muaddel tesbit komisyonunun ne şekilde kurulacağı ve çalışma usulleri Toplu İş Sözleşmesinin 121. maddesinde düzenlendiği gibi aynı düzenlemeye muaddellerin hesaplanması ve tespiti ile ilgili muaddel komisyonları yönergesinde de rastlanmaktadır.
Muaddel tesbit komisyonunun muaddelleri, işletme ve iş etüdü esaslarına göre hazırlayabileceği yine sözleşme ve yönergede düzenlenmiştir.
Yine aynı toplu iş sözleşmesinde, muaddellerin ne şekilde hazırlanıp yürürlüğe gireceği de belirtilmektedir.
Muaddel tesbit komisyonunun toplu iş sözleşmesinde öngörülen kişilerle toplandığı ve Toplu iş Sözleşmesinin 121-122 nci maddelere göre tesbitlerin yapıldığı İşverence savunulmuş olup, aksi sendika tarafından kanıtlanamamış ve bu hususta dosyaya bir kanıt sunulamamıştır.
Muaddel tesbit komisyonunda sendika temsilcilerinin de yer almaları gerektiğine sözleşme ve yönergede işaret edilmekle beraber bu temsilcilerin toplantıya katılıp açık ve gerekçeli itirazları bulunmamaktadır.
Ayrıca toplu iş sözleşmesinde bir itiraz komisyonunun kurulmasını taraflar kararlaştırmışlardır.
Toplu İş Sözleşmesinin 125. maddesinde muaddellere sendika genel merkezi tarafından yüksek muaddel komisyonu nezdinde itiraz edilebileceği ve bu komisyonun tesbit edeceği muaddellerin Bakanlıkça onaylanıp yürürlüğe gireceği belirtilmiştir.
Taraflar serbest iradeleri ile muaddelin ne şekilde tesbit edileceğini ve ayrıca itiraz merciini belirlemişlerdir. Tesbit sırasında açık ve gerekçeli görüşünü muaddel komisyonuna getirmeyen ve ayrıca itiraz mercii olarak kabul ettiği yüksek muaddel komisyonuna da katılmayan sendikanın prosedüre uygun olarak yapılan belirlemeye itiraz hakkı olamaz.
İşyerinde üretimi verimli bir şekilde yönlendirmek işverenin hak ve görevidir. Mahkemelerin işveren yerine geçerek bu görevi yapması hukuken mümkün değildir. Daire çoğunluk görüşünden hareketle varılacak sonuç, toplu iş sözleşmesinin hükümlerini ortadan kaldırarak bilirkişi kurulunu muaddel tesbit komisyonu ve mahkemeyi de yüksek muaddel komisyonu yerine koymakla eş anlamlı olur ki, bu taraf iradelerine, toplu iş sözleşmesi düzenine aykırı olacağı gibi, mahkemelerin işyeri düzenine müdahalelerini ortaya çıkarır. Çoğunluk görüşünde öngörülen teknik elemanlar muaddel komisyonundaki elemanlardan farklı değillerdir. Aynı elamanlar muaddel tespitini yapmışlardır. Bu tesbitler yapılırken toplu iş sözleşmesinin ve yönergenin ilgili hükümleri değerlendirilmiştir. Muaddel tesbit komisyonu tespitini yaparken işyerinde çalışan işçilerden faydalanmış ve iş yerinde yapılan iş ile ilgili malzemeleri değerlendirmeye aldığı sabit iken, bilirkişi kurulu görevlendirilerek sonuca ulaşılması mümkün değildir.
İşyerinde uluslararası normlar ve işyerinin özelliği gözönünde tutularak hazırlanan muaddellere işçi sendikasının prosedürler tamamlandıktan sonra yaptığı itirazlar gerçekler ve iyi niyetle bağdaşmadığından, davanın reddi gerekirken kabulü şeklindeki mahkeme kararını bozan daire çoğunluk görüşüne katılamıyoruz. Kararın esastan davalı yararına bozulması görüşündeyiz.
Üye Üye
E. Serim U. Oztürk