 |
T.C.
YARGITAY
3. Hukuk Dairesi
Esas No : 1998/11947
Karar No : 1998/12107
Tarih : 24.11.1998
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
Dava dilekçesinde 200.000.000 lira tazminatın faiz ve masraflarla birlikte davalı taraftan tahsili istenilmiştir. Mahkemece davanın görev yönünden reddi cihetine gidilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
YARGITAY KARARI
Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Dava dilekçesinde davalı kiracının deva konusu taşınmazı hor kullanması nedeniyle meydana getirdiği zarar ve mahrum kalınan kira kaybı toplamı 586.400. 000 lira tazminattan davalı tarafından davacıya depozito olarak verilen 1500 Amerikan Dolarının düşülmesi ile davalının, 213.770.000 lira borcunun bulunduğu iddia edilip fazla kısımca n vazgeçilerek 200.000.000. - liranın tahsili istenilmiştir. Mahkemece taraflar arasındaki uyuşmazlığın 562.500.000 liraya tekabül ettiği ve HUMK.nun 4.maddesine göre,alacağın tamamı münazaalı olduğu takdirde görevli mahkemenin belirlenmesinde alacağın tamamının dikkate alınması gerektiğinden söz edilerek dava dilekçesinin görev yönünden reddi cihetine gidilmiştir.
HUMK.nun 2.maddesinde göre dava konusu olan şey para ise, mahkemenin görevi dava dilekçesinde istenilen, para miktarına göre belirlenir.
Ancak davacı dava dilekçesinde istemi; olduğu miktardan dans fazla bir alacağının olduğunu ileri sürerek şimdilik alacağının bir kısım için dava açması halinde HUMK.nun 4.maddesine göre, dava edilen kısım alacağın son bölümü değilse görevli mahkemenin tayininde alacağın tümü dikkate alınır. Kısmi davadan söz edebilmek için alacağın şimdilik bir kesimin dava etilmesi gerekir.
Dava konusu yapılan alacak, tutarı daha fazla olan alacağın kalan kısmı ise,yani dava dışı bırakılan alacak kesimi daha önce ödenmiş açılan bir kısmı davada hükme bağlanmış veya feragat nedeniyle son bulmuş ise, alacağın kalan kesimi için açılan dava kısmı değil tam davadır.
O halde, dava dilekçesinde, fazlaya ilişkin talep ve dava hakkından vazgeçildiği bildirilerek 200.00.000 lira talep edilmiş olmasına göre açılan dava kısmı dava değil tam davadır. Davanın açılış tarihine göre dava konusu alacak miktarı 200.000.000 lirayı geçmediğine göre, davaya sulh hukuk mahkemesinde bakılarak esas hakkında hüküm kurulması gerekirken dava dilekçesinin görev nedeniyle reddine karar verilmiş olması doğru görülmemiştir.
Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün H.U.M.K.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, şimdilik diğer yönlerin incelenmesine mahal olmadığına, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine 24.11.1998 gününde oybirliğiyle karar verildi.