 |
T.C.
YARGITAY
3. Hukuk Dairesi
Esas No : 1998/11141
Karar No : 1998/12254
Tarih : 15.11.1998
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
TAKSİTLİ ALIM SATIM
TUKETİCİNİN KORUNMASİ
GÖREV
ÖZET : Taksitli mal alım satımlarında satış bedelinin ödenmemesi nedeniyle açılan itirazın iptali davalarında uyuşmazlık 4077 sayılı Yasa kapsamı dışında kaldığından görev hususu genel kurallara göre belirlenir.
(1086 s. HUMK. m. 8)
(4077 s. TKK. m. 1)
Dava dilekçesinde Ankara Yirmi altıncı İcra Müdürlüğünün 1998/1257 esas sayılı dosyada borca itirazın iptali istenilmiştir. Mahkemece davanın 4077 sayılı Tüketici Yasasına göre Ankara Asliye Ticaret Mahkemesince görülmesi gerektiği belirtilerek görevsizlik cihetine gidilmiş, hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir.
Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Davacı 0 Limitet Şirketi kendilerinden aldıkları mal karşılığında borçlarını ödemediklerinden bahisle haklarında başlattıkları icra takibine karşı davalıların vaki itirazının iptalini istemiş, mahkemece (senede davalı taksitli alım satımdan) kaynaklanan uyuşmazlığa 4077 sayılı Tüketiciyi Koruma Kanununun uygulanması gerektiği gerekçesiyle ve anılan Yasanın 23. maddesinden söz edilerek görevsizlik kararı verilmiş, hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir.
Taraflar arasında kapıda yapılan ve yine kapıdan teslim edilen ütü ve yatak örtüsüne ilişkin taksitli satım sözleşmesinin kurulduğu ve de uyuşmazlığın bu sözleşmede kararlaştırılan bir taksidin ödenmemesi nedeniyle davalı tüketici hakkında satıcı şirket tarafından başlatılan icra takibine dair itirazın iptaline ilişkin bulunduğu dosyadaki bilgi ve belgelerden belirgin olarak anlaşılmaktadır. Taksitli satış sözleşmesine göre satış 12.3.1996 tarihinde gerçekleştirilmiş ve malda kapıdan 12.9.1996 tarihinde teslim edilmiş, taksitlerin zamanında ödenmediği gerekçesiyle de 9.7.1998 tarihinde dava açılmış bulunmaktadır.
4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun 1. maddesine göre: "Bu kanunun amacı ekonominin gereklerine ve kamu yararına uygun olarak tüketicinin sağlık ve güvenliği ile ekonomik çıkarlarını koruyucu, aydınlatıcı, eğitici, zararlarını tazmin edici, çevresel tehlikelerden korunmasını sağlayıcı önlemleri almak ve tüketicilerin kendilerini koruyucu girişimlerini özendirmek ve bu konudaki politikaların oluşturulmasında gönüllü örgütlenmeleri teşvik etmeye ilişkin hususları düzenlemektir." Aynı yasanın 2. maddesine göre de: "Bu kanunun, 1. maddede belirtilen amaçlarla mal ve hizmet piyasalarında tüketicinin taraflardan birini oluşturduğu her türlü hukuki işlemi kapsar."
4077 sayılı Yasanın ikinci kısmının 4. maddesinde ayıplı mal ve hizmetler, 5. maddesinde satıştan kaçınma, 6. maddesinde taksitli satışlar, 7. maddesinde kampanyalı satışlar, 8. maddesinde kapıdan satışlar, 10. maddesinde tüketici kredisi, 11. maddesinde süreli yayınlar, 12. maddesinde etiket, 13. maddesinde garanti belgesi... vs. düzenlenmiş; üçüncü kısmın 21. maddesinde tüketici konseyi, 22. maddesinde tüketici sorunları hakem heyeti hükme bağlanmış ve dördüncü kısmın 23. maddesinde de Tüketici Mahkemeleri ile ilgili olarak şu hüküm yer almış bulunmaktadır:
"Bu Kanunun uygulanmasıyla ilgili olarak, çıkacak her türlü ihtilaflara tüketici mahkemelerinde bakılır. Tüketici mahkemeleri nezdinde tüketiciler, tüketici örgütleri ve Bakanlıkça açılacak davalar her türlü resim ve harçtan muaftır."
Görüldüğü üzere Tüketici Mahkemeleri nezdinde dava açabilmenin koşulları şunlardır: 1- Uyuşmazlık, 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun uygulanmasıyla ilgili olmalı ve 2- Davanın tüketiciler, tüketici örgütleri veya Bakanlıkça açılması gerekmektedir. Zira çözümünün uzmanlık gerektiren Tüketici Mahkemelerinde dava açılmasını kolaylaştırmak için bu davaların vergi, resim ve harçtan muaf olmaları hususu başka türlü açıklanamazdı.
Uyuşmazlık konusu olayda davacı (satıcı), davalı tüketiciye karşı sattığı malın bedelini Sulh Hukuk Mahkemesinde açtığı dava ile talep etmektedir. Bu haliyle ihtilafın 4077 sayılı Yasanın uygulanmasıyla ilgili olduğu söylenemez. 0 halde davanın özel mahkemede çözümlenmesine dair hukuksal nedenler bulunmamaktadır. Mahkemece işin esasına girilerek varılacak uygun sonuç dairesinde bir karar verilmek gerekirken görevsizlik kararı verilmesi doğru görülmemiştir.
Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar göz önünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428. maddesi gereğince (BOZULMASINA), şimdilik diğer yönlerin incelenmesine yer olmadığına ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 15.11.1998 gününde oybirliği ile karar verildi.