 |
T.C.
YARGITAY
3. Hukuk Dairesi
E. 1997/4756
K. 1997/5034
T. 20.5.1997
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
PAYA İLİŞKİN ECRİMİSİL
İŞTİRAK HALİNDEKİ MÜLKİYET
ZORUNLU DAVA ARKADAŞLIĞI
KARAR ÖZETİ :İştirak halindeki mülkiyette ortaklar arasında zorunlu dava arkadaşlığı bulunduğu kuralı ve dolayısıyla davanın açılmasındaki ittifak koşulu, dava şartı niteliğinde olduğundan ötürü bu yön kendiliğinden gözetilip (ki, dayalı tarafça da bu husus savunma olarak ileri sürülmüştür) davanın belirtilen nedenle reddine karar verilmesi gerekir.
(743 s. MK. m. 629, 630, 631)
(YİBK., 11.10.1982 gün ve 3/2 s.)
Dava dilekçesinde, 163.992.000 lira ecrimisilin faiz ve masraflarla birlikte dayalı taraftan tahsili istenilmiştir. Mahkemece, davanın 89.000.000 liralık bölümünün kabulü cihetine gidilmiş; hüküm, dayalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup, gereği düşünüldü:
Davacının payına ilişkin olarak ecrimisil istediği davaya konu taşınmazın, davacı ve (dava dışı) diğer mirasçılar arasında iştirak halindeki mülkiyet esasına tabi bulunduğu ve dayalı şirketin ise iştirakçilerden olmadığı belli ve de çekişmesizdir.
Bu şekildeki ortak taşınmazın ortaklarından birisi veya birkaçı (tamamınca değil) tarafından kendi payları sözkonusu edilmeksizin tümüne ilişkin olarak iştirakçi olmayan kişi veya kişiler aleyhine böyle bir dava açılması halinde; her ne kadar 11.10.1982 gün ve 3/2 sayılı YİBK.'na göre, dava dışı ortakların muvafakatının alınması ya da miras şirketine mümessil tayini suretiyle davanın görülmesi mümkün ise de, bu davada olduğu gibi davacı ortağın kendi payına ilişkin biçimde ecrimisil istemesi hukuken olanaksız bulunduğundan (ve anılan Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı da uygulanamayacağından) davanın dinlenemezliği yönünden reddi gerekir.
O halde; iştirak halindeki mülkiyette ortaklar arasında zorunlu dava arkadaşlığı bulunduğu kuralı ve dolayısiyle davanın açılmasındaki ittifak koşulu, dava şartı niteliğinde olduğundan ötürü bu cihet re'sen (kendiliğinden) gözetilip (ki, dayalı tarafça da bu husus savunma olarak ileri sürülmüştür) davanın belirtilen nedenle reddine karar verilmesi icabederken, aksine düşüncelerle esasının incelenip hükme bağlanması doğru görülmemiştir.
Bu itibarla, yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428. maddesi gereğince (BOZULMASINA), peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 20.5.1997 gününde oybirliğiyle karar verildi.