 |
T.C.
YARGITAY
3. Hukuk Dairesi
Esas No : 1997/236
Karar No : 1997/656
Tarih : 27.01.1996
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
DAVA : Dava dilekçesinde 15.6.1995 başlangıç tarihli kira akdinin feshi 14.000.mark tutarında iki senedin iadesi ile iptali kira bedeli olarak peşin verilmiş 3.000 markın faiz ve masraflarla birlikte davalı taraftan tahsili istenilmiştir. Mahkemece davanın reddi cihetine gidilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
KARAR : Davada, davacının 15.6.1995 başlangıç tarihli kira akdi ile davalıdan Tekirova köyü Topaloğlu pasajında bulunan 44 numaralı bağımsız bölümü işyeri olarak kiralayıp, karşılığında kiralayana 3.000 Alman markı, peşin ödendiğini ve 15.8.1995 vadeli 4.000 Alman markı ile 15.5.1996 vade tarihli 10.000 Alman markı tutarında iki adet senet verildiği, işyeri açma izni için Belediyeye başvurulduğunda kiraladığı dükkanın iskanı olmadığını bu nedenle bağımsız bölümde işyeri açamıyacağını öğrendiği ileri sürülerek kira akdinin feshi, davalıya verilmiş bulunan 14.000 Alman markı tutarında iki senedin iadesi ile iptaline, kira bedeli olarak peşin verilmiş 3.000 Alman markının tahsili istenilmiştir.
Mahkemece davanın reddi cihetine gidilmiştir.
Kiralayan, sözleşme süresince kiralananda meydana gelen veya meydana çıkan bozuklukları ve eksiklikleri gidertmek, böylece kiralananı akid boyunca kullanmaya elverişli durumda bulundurmakla yükümlüdür.
Kiracının, kiralanandan, kasıt olunan kullanma veya yaralanma imkanını önemli surette azaltacak bir halin varlığı çok zaman (kiralanandaki bir ayıptan) ileri gelir. Gerçekten de dosya içerisinde bulunan Antalya Vilayeti Bayındırlık ve İskan Müdürlüğünün 18.12.1996 gün ve 6273 sayılı yazısından, sözkonusu 44 nolu dükkanın yapı kullanma izni bulunmadığı anlaşılmıştır. Bunun hukuksal ayıp olduğunda ise duraksamaya yer yoktur.
Buna rağmen kiralayan sözkonusu bozuklukları gidertmezse, kiracı BK.mad.249/11 ve Bk. mad.250 deki esaslar uyarınca (sözleşmeden dönmek), (kira parasının indirilmesini istemek) ve kiralayan kusursuzluğunu isbat edemediği takdirde zararlarını (tazmin ettirmek) hak ve yetkisini kullanabilir.
Olayda kiracı sözleşmeden dönme şıkkını tercih ederek işbu davayı açmıştır. Öncelikle kiralayanın bu ayıbı gidermesi gerekir. Bunun için kiracı tarafından kendisine ayıp bildirilecek ve onu gidertme için uygun bir süre verilecektir. BK.mad.106/108) Bu uygun süre içinde kiralayan ayıbı gidertmediği takdirde (akdin fesih) isteminde bulunabilecektir. Şu var ki, BK.mad.107 deki hallerde böyle bir ihtara dahi gerek bulunmamaktadır.
Öte yandan kiralayanın yapı kullanma izni olmadığından ötürü sözleşmenin feshi cihetine gidildiği takdirde kiralananın kullanıldığı sürelerin kiracıya iade edilecek kira parasından indirilmesi gerekir.
Yukarıda açıklanan hukuki esaslar çerçevesinde inceleme ve işlem yapılmak gerekirken aksine düşüncelerle yazılı olduğu şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir.
Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine 27.1.1996 gününde oybirliğiyle karar verildi.