 |
T.C.
YARGITAY
3. Hukuk Dairesi
E. 1997/1908
K. 1997/2548
T. 13.3.1997
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
ELATMANIN ÖNLENMESİ
ECRİMİSİLİN TAHSİLİ
VAKFIN ÇEŞİDİ (TÜRÜ)
KARAR ÖZETİ : Dava konusu vakfın Türkçe'ye çevrilen metninde, davacı köy yararına vakfedilmiş herhangi bir husus bulunmadığı ve avarız vakfı niteliğinde olmadığı görülmektedir. Davaya konu vakfın, mahkemenin gerekçesinde "avarız vakfı" olarak nitelemesi doğru olmadığından, davanın reddi gerekir.
(2762 s. VAK. m.112)
(1086 s. HUMK. m. 275)
Dava dilekçesinde, taşınmaza müdahalenin men'i ve 100.000.000 lira ecrimisilin faiz ve masraflarla birlikte davalı taraftan tahsili istenilmiştir. Mahkemece, davanın kısmen kabulü cihetine gidilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir.
Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki tütün kağıtlar okunup, gereği düşünüldü:
Davacı; davalının idaresinde bulunan Fatma Hanım Vakfı'na ait (1) parsel nolu taşınmazın kendi köy sınırları içinde bulunduğunu, bu vakfın "içme suyu vakfı" olduğunu, 831 sayılı Kanuna göre bu yerin kullanımının kendilerine devredilmesi gerekirken, davalı Kurumun devretmediğini iddia ederek, 1989-1993 yılları için toplam (100.000.000) lira ecrimisilin davalıdan tahsilini ve müdahalenin men'ini talep etmiştir.
Davalı, Fatma Hanım Vakfı'nın; cami, su veya çeşme vakfı olmadığını ayrıca vakıf kütüğünde de böyle bir beyan bulunmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece; bilirkişi incelemesine göre (67.541.680) lira ecrimisilin davalıdan tahsiline ve davalının (1) parsel nolu taşınmazdan müdahalesinin men'ine karar verilmiştir.
Dosya içinde bulunan Aydın Köprülü Mahallesi'nden Ahmet Kızı Fatma Hanım Vakfı'na ait 21 Şaban 1293 tarihli Osmanlıca Vakfiye'nin, yeminli bilirkişi Ziya tarafından günümüz Türkçesi'ne çevrilen 6.5.1996 tarihli metninde vakfın amacı şöyle açıklanmıştır.
1- "Mezkur bahçelerin ağaçları imkanlar elverdiği ölçüde ıslah ve imar edilip faydalanılabilecek meyvelerden öşürü verildikten sonra her ne hasıl olur ise vakfetmiş olduğun çiftlik binamda gelip geçen yolculara yedirilip içirilsin. 2- Ve Cıksuret Mahallesi'nde Bekiroğlu Sebil'i ile Toprak Kazganı denilen yerde bulunan Çakırbey Sebil'ine, otuzar yükden yıllık altmış yük kar satın alınıp yaz günlerinde soğuk su hayri yapılsın. 3- Ve Vakfımın fazlasını mütevelli olan kişiler yiyip içsinler."
Görülüyorki, davacı köy yararına vakfedilmiş herhangi bir husus bulunmamaktadır. Dava konusu vakfın ise, (avarız vakfı) niteliğinde bulunmadığı anlaşılmaktadır. Gerçekten de avarız vakfının sözlük anlamı "kazalar, belalar" demektir. Bir kimsenin (kasaba veya mahalle halkından bulunanların) ileride başına gelecek olan kaza ve belalar nedeni ile doğacak ihtiyaçlarına, fakir ile acizlerin infak ve iaşelerine, yoksul kızların çeyiz masraflarına, sakatlanan kimselerin nafakasına, kimsesizlerin ölümlerinde defin masraflarına, kaldırım, ve su yollarının tamirinde sarfedilmek üzere kurulan vakıflar, avarız vakfı türündendir. Bu nedenle davaya konu vakfın, mahkemenin gerekçesinde "ayarız vakfı" olarak nitelenmesi doğru görülmemiştir. Kaldı ki, HUMK.nun 275. maddesi; mahkemenin, ancak çözümü özel veya teknik bir bilgiyi gerektiren hallerde bilirkişinin görüşünün alınabileceği hükmünü getirmiştir. Hakimliğin gerektirdiği genel ve hukuki bilgi ile çözümlenmesi gereken ve vakfın Türkçe metninin de açık olması karşısında, vakfın çeşidi (türü) konusunda, gerek olmadığı halede bilirkişi mütalâasına başvurulması da uygun bulunmamıştır.
Sonuç olarak, davaya konu Fatma Hanım Vakfı'nca, davacı köy yararına vakfedilmiş bir menfaat bulunmadığına göre; davcının davasının reddi gerekirken, yazılı şekilde davalının (1) nolu parselden müdahalesinin menine ve (67.541.680) lira ecrimisile hükmedilmesi doğru görülmemiştir.
Bu itibarla, yukarıda açıklanan esaslar göz önünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm kesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428 inci maddesi gereğince (BOZULMASINA), peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 13.3.1997 gününde oybirliğiyle karar verildi.