 |
T.C.
YARGITAY
5. Ceza Dairesi
E. 1996/640
K. 1996/1384
T. 22.4.1996
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
REŞİT OLMAYAN MAĞDUREYİ ALIKOYMAK
IRZ VE NAMUSA TASADDİ
KARAR ÖZETİ: 1- Aynı zaman ve mekanda birbirini takiben mağdurenin ırz ve namusuna tasaddide bulunan sanıklar hakkında, TCY.nın 417. maddesinin uygulanmaması yasaya aykırıdır.
2- Müdahilin beyanına, mağdurenin yaşı ve olayın oluşuna göre, "mağdurenin dava dosyası ile birlikte Adli Tıp Kurumu'na gönderilip herhangi bir zeka geriliği yada akıl hastalığı bulunup bulunmadığı, var ise, filin ahlâkî redaetini müdrik ve ruhsal yönden mukavemete muktedir olup olmadığı, bu durumun hekim olmayanlarca anlaşılıp anlaşılmayacağı ve ifadelerine itibar edilip edilmeyeceği hususlarında rapor alındıktan sonra bir karara varılması gerekir.
(765 s. TCK. m. 416/2, 430/2)
Reşit olmayan Zübeyde'yi alıkoymaktan, ırz ve namusuna tasaddide bulunmaktan sanıklar Mehmet ve Devrim'in yapılan yargılamaları sonunda; TCK.nun 416/2, 430/2, 55/3, 59/2, 73/2; 647 sayılı Kanunun 4, 6. maddeleri gereğince sanık Mehmet'in 3 sene 6 ay hapis, 1.350.000 lira ağır para; sanık Devrim'in 1 sene 8 ay hapis, 500.000 lira ağır para cezalarıyla mahkumiyetlerine, sanık Devrim'in cezasının ertelenmesine dair, (Ula Asliye Ceza Mahkemesi)'nden verilen 6.6.1995 gün ve 1994/79 esas, 1995/68 karar sayılı hükmün süresi içinde Yargıtay'ca incelenmesi sanıklar tarafından istenilmiş olduğundan, dava evrakı C. Başsavcılığı'ndan tebliğname ile Daireye gönderilmekle incelendi.
Yokluğunda verilen karar sanık Mehmet'e 19.6.1995 tarihinde tebliğ edildiği halde, vekilinin yasal süre geçtikten sonra 6.7.1995 tarihinde hükmü temyiz ettiği anlaşıldığından, temyiz isteminin CMUK.nun 317. maddesi uyarınca reddine, incelemenin sanık Devrim müdafiinin temyiz itirazlarıyla sınırlı olarak yapılmasına karar verildikten sonra gereği düşünüldü:
Oluş ya kabule göre aynı zaman ve mekanda birbirini takiben mağdurenin ırz ve namusuna tasaddide bulundukları anlaşılan sanıklar hakkında, TCK.nun 417. maddesinin uygulanmaması karşı temyiz olmadığından bozma nedeni yapılmamış ve sair temyiz itirazları da yerinde görülmemiştir.
Ancak;
Müdahilin, "kızım biraz saftır, akli yönden bir dengesizlik yoktur" şeklindeki beyanı karşısında, mağdurenin yaşı ve olayda cebir, şiddet ya da tehdidin varlığına yer verilmemiş olması da göz önünde tutularak, mağdurenin dava dosyası ile birlikte Adli Tıp Kurumuna gönderilip herhangi bir zeka geriliği veya akıl hastalığı bulunup bulunmadığı, var ise, fiilin ahlaki redaetini müdrik ve ruhsal yönden mukavemete muktedir olup olmadığı, bu durumun hekim olmayanlarca anlaşılıp anlaşılamayacağı ve ifadelerine itibar edilip edilmeyeceği hususlarında rapor alındıktan sonra bir karara varılması gerekirken, eksik soruşturma ile yazılı şekilde hüküm kurulması,
Yasaya aykırı, temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden hükmün CMUK.nun 321. maddesi gereğince (BOZULMASINA), mahiyetine göre bozmanın temyiz istemi red edilen diğer sanık Mehmet'e de CMUK.nun 325. maddesi uyarınca teşmiline, 22.4.1996 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.