 |
T.C.
YARGITAY
3. Hukuk Dairesi
Esas No : 1996/5856
Karar No : 1996/10100
Tarih : 1.10.1996
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
Dava dilekçesinde ve birleştirilen dava dilekçelerinde fazla faklar saklı tutularak toplam 839. 960.000 lira ecrimisil ve bedelin "faiz ve masraflarla birlikte davalı taraftan tahsili istenilmiştir. Mahkemece davanı kısmen kabulüne dair verilen hükmün temyiz incelemesinin duruşmalı olarak yapılması davacı vekili ile davalılardan Günsel Ç... ve C.Mete T... vekili tarafından istenilmekle taraflarla yapılan tebligat üzerine duruşma için tayin olunan gün de temyiz eden Ekrem S... vek. Av. Mustafa A... geldi. Aleyhine temyiz olunan C.Mete T... vek. Av. Aykut S... geldi, diğer davalı vekilleri gelmedi. Gelen vekillerin sözlü açıklamaları dinlendikten sonra işin incelenerek karara bağlanması için saat 14.00'e bırakılması uygun görüldüğünden, belli saatte dosyadaki bütün kağıtlar okunarak, tetkik hakiminin açıklamalar dinlenip, gereği düşünüldü.
YARGITAY KARARI
Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre sair temyiz itirazları yerinde değildir.
Ancak davalılardan Cavut Mete T... vekilinin; hükme dayanak yapılan bilirkişi asıl ve ek raporlarına vaki itiraz itiraz dilekçeleri ile daha önceki 4.4.1994 tarihli cevap dilekçesinde ileri sürdüğü ecrimisile konu dükkanın iktisap tarihinde mevcut olmayan iç ve dış düzenlemelerinin kiracısı tarafından yapıldığı ve bu bakımdan ecrimisil belirlenmesinde bunların dikkate alınmak gerektiği yolundaki savunması üzerinde durulup bu konuda ispat olanağıda tanınarak sonucuna göre bir karar verilmesi icabederken, bu cihet gözetilmeksizin eksik inceleme ile hüküm kurulması doğru değildir.
Bundan ayrı dava dilekçesinde 5 yıla ilişkin ecrimisin kalemleri belirlenirken ilk yılı izleyen yıllardır ecrimisillerinin tayininde %30 artış uygulanmış ve öyle istemde bulunulmuşken hükme dayanak yapılan bilirkişi raporunda yıllık artışların %40 olarak vade alınması hususunun bu yönden de itiraz edilmesine karşın davanın aşılmasına yolaçıp açmadığının karar yerinde tartışılıp olumlu olumsuz bir sonuca bağlanmamış olması da usul ve yasaya aykırıdır.
Kabule göre de; ecrimisil davalarında faize (ayrıca temerrüt olgusu aranmaksızın) her yıl veya dönemin tahakkuk tarihleri olan sonlarından başlıyarak hükmedilmesi gerekirken, 1988-1993 yılları için 9.1.1989 tarihinden itibaren faiziyle birlikte ecrimisil istenen davada (ki, davacı vekilinin temyiz dilekçesinde faiz başlangıç tarihinin 15.1.1991 olması gerektiği belirtilmiş bulunmaktadır) anılan yıllara ilişkin olarak saptanan ecrimisil miktarlarına (davadan önce temerrüde düşürülmediğinden sözedilerek) dava tarihinden itibaren faiz yürütülmesi yersizdir.
Öte yandan; temyize konu kararda, her bir davalının ödemeye mahkum edildiği ecrimisil ve bedel miktarlarının ayrı ve de farklı olmasına karşın (nedeni gösterilmeden hüküm fıkrasının 9.bendinde, asıl dava yönünden davacı taraf yararına tayin edilen vekalet ücreti ile 12.bendinde yazılı yargılama giderinin (ayrım yapılmaksızın) tüm davalılardan tahsiline hükmedilmesi de usul ve yasaya aykırıdır.
Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün H.U.M.K.nün 428. maddesi gereğince BOZULMASINA ve Yargıtay duruşmasında vekille temsil edilen davacı ile davalılardan C.Mete T... leyhine dava tariflinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari ücret Tarifesi hükümlerine göre takdir edilen 750.000'er lira vekalet ücretinin davalılardan alınıp davacıya, davacıdan alınıp davalılardan C.Mete T...'a verilmesine, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine 1.10.1996 gününde oybirliğiyle karar verildi.