 |
T.C.
YARGITAY
5. Ceza Dairesi
E. 1996/1830
K. 1996/2311
T. 24.6.1996
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
REŞİT OLMAYAN MAĞDURE İLE RIZASIYLA IRZ VE
TASADDİDE BULUNMAK
MAĞDURENİN YAŞINA İTİRAZ
KARAR ÖZETİ : Mağdurenin yaşına itiraz edilmesine göre; mağdurenin bir sağlık kuruluşunda doğmamış olması halinde- kemik grafisine göre gerçek yaşının raporla saptanması, gerekirse Adli Tıp Kurumu'ndan görüş alınarak sanığın hukuki durumunun tayini gerekir.
(765 s. TCK. m. 415/1, 430/2)
1981 doğumlu (N.A.)'yı rızasıyla alıkoymaktan ve adı geçenin rızasıyla ırz ve namusuna tasaddide bulunmaktan sanık Mustafa'nın yapılan yargılaması sonunda; TCK.nun 415/1, 430/2, 59, 74. maddeleri gereğince 1 sene 13 ay hapis cezasıyla mahkumiyetine dair, (Eskişehir 1. Asliye Ceza Mahkemesi)'nden verilen 19.10.1995 gün ve 1994/922 esas, 1995/717 karar sayılı hükmün süresi içinde Yargıtay'ca incelenmesi sanık tarafından istenilmiş olduğundan; dava evrakı C. Başsavcılığı'ndan tebliğname ile Daireye gönderilmekle incelenerek, gereği görüşüldü:
Sanık Halil hakkında birleştirilen dosyada açılmış bulunan alıkoymaya iştirak suçundan mahkemesince her zaman karar verilmesi mümkün görülmüştür.
Yapılan duruşmaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin tahkikat neticelerine uygun olarak tecelli eden kanaat ve takdirine, tetkik olunan dosya münderecatına göre kaçırıp alıkoyma suçuna ilişkin temyiz itirazları yerinde görülmediğinden reddine.
Ancak;
Sanık vekili mağdurenin suç tarihinde 16 yaşında olduğunu ileri sürmek suretiyle yaşına itiraz etmiş olmasına göre, 15 yaşını bitirenler üzerinde rızaen gerçekleştirilen ırz ve namusa tasaddiyi içeren eylemlerin suç oluşturmayacağı nazara alınarak bu husus üzerinde durulması, mağdurenin bir sağlık kuruluşunda doğmuş olmaması halinde kemik grafilerine göre gerçek yaşının raporla tesbit ettirilmesi, icabında Adli Tıp Kurumu'ndan görüş sorulması ve sonucuna göre sanığın hukuki durumunun tayini gerekirken eksik araştırmayla bu suçtan da yazılı şekilde mahkumiyetine karar verilmesi,
Yasaya aykırı, sanık vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün CMUK.nun 321. maddesi uyarınca (BOZULMASINA), 24.6.1996 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.