 |
T.C.
YARGITAY
3. Hukuk Dairesi
E. 1996/11746
K. 1997/492
T. 23.1.1997
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
İNTİFA HAKKI
İNTİFADAN MEN
YEMİN DELİLİ
KARAR ÖZETİ : Paydaşlar arasındaki ecrimisil davasında kural olarak intifadan men hususu dava şartı ise de; Medeni Kanunun 727 vd. maddelerinde düzenlenen intifa hakkına dayanıldığı takdirde, bu hususun araştırılmasına gerek bulunmamaktadır. Zira, intifa hakkı, belirli bir gerçek yada tüzel kişiye hakkın konusunu oluşturan ve başkasına ait bir eşya üzerinde tam olarak kullanma ve yararlanma yetkisi veren bir ayni haktır.
İntifadan men hususu, yemin dahil her türlü delille kanıtlanabileceğinden, davacıdan bu konuda delilleri istenmek, başka delili yoksa dava dilekçesinde "tüm yasal deliller" demek suretiyle yemin deliline de dayandığı göz önüne alınmak suretiyle, yemin teklif etme hakkının bulunduğunu hatırlatmak ve varılacak sonuca göre bir karar vermek gerekir.
(743 s. MK. m. 727)
Dava dilekçesinde, fazlaya ilişkin haklar saklı tutularak 240.000.000 lira intifa hakkından doğan ecrimisilin faiz ve masraflarla birlikte davalı taraftan tahsili istenilmiştir. Mahkemece, davanın reddi cihetine gidilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra, dosyadaki bütün kağıtlar okunup, gereği düşünüldü:
Davacı; intifa hakkına dayanarak, dava konusu taşınmazları intifa hakkı yükümlü olarak satın alan ve kullanan davalıdan 240.000.000 lira ecrimisilin tahsilini istemiştir.
Mahkemece; intifada men hususunun kanıtlanmadığından söz edilerek davanın reddine karar verilmiştir.
Oysaki, paydaşlar arasındaki ecrimisil davasında kural olarak intifada men hususu dava şartı ise de; MK. 727 vd. maddelerde düzenlenen intifa hakkına dayanıldığı takdirde, bu hususun araştırılmasına gerek bulunmamaktadır. Zira, intifa hakkı belirli bir gerçek ya da tüzel kişiye hakkın konusunu oluşturan ve başkasına ait bir eşya üzerinde tam olarak kullanma ve yararlanma yetkisi veren bir ayni haktır.
Bu hakkın kurulmasıyla, malikin yararlanma yetkisi intifa hakkı sahibi lehine tamamen sınırlanmış olur. Bu nedenle (intifa hakkı) hak konusunun tüm ekonomik faydalarını kapsadığından, malike yalnız "çıplak (kuru) mülkiyet" kalmaktadır. Malik, eşya üzerinde yalnız hukuksal tasarruf yetkisini muhafaza eder.
İntifa hakkı sahibi, hak konusu eşyanın (nesnenin) üzerinde doğrudan doğruya eylemli egemenlik (fiili hakimiyet) sahibidir. Bu yön, eşyadan beklenilen yararlanmaların elde edilebilmesi için gereklidir. Bu nedenle, intifa hakkı sahibinin eşyanın doğrudan doğruya zilyetliğine hakkı vardır ve zilyetliği koruyan tüm amaçlardan ve davalardan yararlanır. Zira, intifa hakkı sahibi eşyanın (nesnenin) fer'i zilyedi, malik de asli zilyedidir.
Yukarıdaki bilgilerin ışığı altında mahkemece yapılacak iş; taraflardan iddia ve savunmalarına ilişkin delillerini istemek, dayanılan deliller toplanarak sonucuna göre bir karar vermek olmalıdır.
Buna göre, eksik araştırma ve inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir.
Kabule göre de; intifadan men hususu yemin dahil her türlü delille kanıtlanabileceğinden, davacıdan bu konuda delilleri istenmek, başka delili yoksa, dava dilekçesinde "tüm yasal deliller" demek suretiyle yemin deliline de dayandığı göz önüne alınmak suretiyle yemin teklif etme hakkının bulunduğunu hatırlatmak ve varılacak sonuca göre bir karar vermek gerekirken, eksik araştırma ve inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması yerinde değildir.
Bu itibarla, yukarıda açıklanan esaslar göz önünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün, HUMK.nun 428. maddesi gereğince (BOZULMASINA), peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 23.1.1997 gününde oybirliğiyle karar verildi.