 |
T.C.
YARGITAY
3. Hukuk Dairesi
E. 1995/9337
K. 1995/10925
T. 3.10.1995
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
GENEL SUDAN YARARLANMA HAKKI
İHTİYAÇ FAZLASININ SAPTANMASI
KARAR ÖZETİ: Davacıların dava konusu da davalılara nazaran öncelikle yararlanma hakkı bulunduğu ve davalıların yararlandıkları başka sularının olduğunun belirlenmesi halinde öncelikle gerek dava konusu suyun, gerekse davalıların yararlandıkları suların ayrı, ayrı debilerinin ölçülmesi tarafların içme suyu ihtiyaçlarının belirlenmesi davalıların yararlandıkları suyun ihtiyaçlarını karşılamaması ve dava konusu suyunda ihtiyaç fazlası sudan yararlanma hakları vardır.
(743.s. MK. m. 679.680.681.682)
Dava dilekçesinde suya vaki elatmanın önlenmesi istenilmiştir. Mahkemece davanın reddi cihetine gidilmiş, hüküm bir kısım davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Dava konusu yapılan içme suyunun,özellikle çıkış yeri ve kullanım şekli bakımından genel sulardan olduğu hususu kuşkusuzdur.
Genel sulardan ise herkes, kadim ya da öncelikli kullanım haklarını engellememek koşuluyla faydalı gereksinimi oranında yararlanabilir.
Davacıların söz konusu suda, davalılara nazaran öncelikli yararlanma hakkı olduğu ve davalıların yararlandığı başka suların bulunduğu da dosya içeriğinden anlaşılmaktadır.
Bu durumda; uzman bilirkişiler aracılığıyla, suların en az olduğu bu dönemde yeniden keşif yapılarak, öncelikle gerek davaya konu ve gerekse davalıların yararlandıkları diğer suların ayrı ayrı debilerinin ölçülmesi ve tarafların içme suyu ihtiyaçlarının belirlenmesi ve ondan sonra, dava konusu suyun davacıların ve davalıların yararlandığı öbür suların da (yazın kurumuyor ve içilebilir nitelikte ise) davalıların ihtiyacına yetip yetmeyeceğinin usulünce saptanması, davalıların bu sularla içme suyu ihtiyaçlarının karşılanmaması ve dava konusu suyun davacıların içme suyu ihtiyacından fazla bulunması halinde, ihtiyaç fazlası sudan davalıların yararlanmasının sağlanması gerekir.
O halde; belirtilen şekilde işlem ve incelemeler yapılarak ortaya çıkacak sonuçlarına uygun bir karar verilmesi icabederken, bu yönlerden eksik inceleme ile yazılı olduğu gibi davanın reddi doğru değildir.
Bu itibarla; yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince (BOZULMASINA), peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine 3.10.1995 gününde oybirliğiyle karar verildi.