 |
T.C.
YARGITAY
3. Hukuk Dairesi
Esas no : 1995/8551
Karar no : 1995/10315
Tarih : 25.9.1995
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
Dava dilekçesinde Temerrüt nedeniyle tahliye, itirazın iptali ve takibin devamına % 40 oranında İcra İnkar tazminatına hükmedilmesi istenilmiştir. Mahkemece taşınmazın temerrüt nedeni ile tahliyenin ve itirazın iptaline 3.000.000 liranın %40 inkar tazminatı tutarı olan 1.200.000 lirayı davalıların davacıya ödemesine karar verilmiş, hüküm davalılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
YARGITAY KARARI
Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Davacı (kiralayan), Ocak 1995 ayı kira bedeli 3.000.000 liranın kiracısı davalı Alptekin P... tarafından yatırılmaması nedeniyle, kiracısı ve müşterek borçlu, müteselsil kefiller olan diğer davalılar hakkında başlattığı icra takibine, müteselsil kefil olan davalıların kefil olarak sorumluluklarının bittiğinden bahisle itiraz ettiklerini ileri sürerek itirazlarının iptalini istemiştir.
Takibe itiraz eden davalılar Ekrem S... ve Orhan P..., 7.5.1992 başlangıç tarihli aylığı 1.250.000.liradan 1 yıllık olarak davalı Alptekin P... kiralanan mecurun kirasına kefil olmuşlar ve kira sözleşmesinin, Hususi şartlar 9.maddesinde bu kefaletin daire tamamen sorunsuz teslim edilinceye kadar devam edeceğini kabul etmişlerdir.
Borçlar yasasının 484.maddesi gereğince, kefalet sözleşmesinin geçerli olabilmesi için hem yazlı ve hemde kefilleri sorumlu olacağı miktarını belirtilmiş olması gerekir. Bu unsurları veya birimi taşımayan kefalet akdi geçerli değildir. Akdin sıhhat şartlarının hakim tarafından resen incelenmesi lazımdır.
Tetkik konusu olayda borçlunun kefaleti sözleşmece yazılı bir seneye münhasırdır. Akdin herhangi bir nedenle davarın halinde, kefillerin kiracının kiralanan yerde bulunduğu sürece sorumlu olacağı kira sözleşmesinde öngörülmüş olsa dahi sözleşmede yazılı müddetin bitiminden sonra kiranın daha ne kadar devam edeceği belirli olmadığından sözleşmedeki yazılı devreden sonrası için geçerli bu kefalet akdinin mevcudiyeti kabul edilemez Akitte kira süresi ve miktarı belli olup, kefillerin sorumluluğunu bu süreye ve miktara hasren kabulü gerekir.
Mahkemece yukarda açıklanan hususlar gözardı edilerek kiracının dışında bulunan davalıların kir sözleşmesinde müşterek borçlu olduklarından bahisle itirazlarının iptaline karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, hüküm bu nedenle bozulmalıdır.
Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün H.U.M.K.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine 25.9.1995 gününde oybirliğiyle karar verildi.