 |
T.C.
YARGITAY
18. Hukuk Dairesi
E. 1995/8526
K. 1995/10001
T. 12.10.1995
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
DEVREMÜLK REJİMİ
BİRDEN FAZLA PARSELDE DEVREMÜLK
GÖREVLİ MAHKEME
KARAR ÖZETİ: Kat Mülkiyeti Kanunu, tek parsel üzerindeki yapıların, devremülk haklarının kullanılmasıyla ilgili uyuşmazlıklarda uygulanır.
Birden fazla parsel üzerindeki devremülk haklarının kullanılmasıyla ilgili uyuşmazlıklara, ana-sözleşme ve Medeni Kanundaki müşterek mülkiyet hükümleri esas alınarak Asliye Hukuk Mahkemelerinde bakılmalıdır.
(634 s. KMK. m. 57, 58/2,61,65, ek m. 1)
(1086s. HUMK. m. 8)
Dava dilekçesinde, karar iptali-tespit istenilmiştir. Mahkemece, davanın kabulü cihetine gidilmiş; hüküm, taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra, dosyadaki bütün kağıtlar okunup, gereği düşünüldü:
Dava dilekçesinde; B... Kent Devremülk Villaları Kat Malikleri Kurulu'nun 27.11.1994 tarihli olağanüstü toplantısı ile 8.1.1995 tarihli olağan toplantısının iptali, birleştirilen davada ise davalı E.... İnşaat Sanayii ve Ticaret Ltd. Şti.'nin sattığı devremülkler üzerinde temsil yetkisinin bulunmadığının, temsil yetkisi varsa miktarının tesbiti ile yöneticinin atanması istenmiştir.
Mahkemece; birleştirilen davalarda sözü edilen kat malikleri kurulu toplantılarından 21.11.1994 tarihli olağanüstü toplantının çağrılar bakımından yasaya uygun olarak yapılmadığı, Ş.1.1995 tarihli olağan toplantının ise yönetim planında belirtildiği üzere Odak ayının ilk Pazar günü toplanmadığı için iptallerine ve ayrıca yönetici tayini ile davalı şirketin devremülk sözleşmesi hükümlerine göre sahip olduğu oy sayısının tesbitine karar verilmiştir.
Devremülk esaslarını belirleyen Kat Mülkiyeti Kanununun 57 ve sonra gelen maddelerine göre; devremülk, mesken olarak kullanılmaya elverişli bir yapı veya kat mülkiyeti rejimine tabi bir bağımsız bölümde tesis edilebilir. Birden çok bağımsız bölüm bulunan yapılarda, mevcut bulunan kat mülkiyeti rejimi ile bağımsız bölümlerdeki devremülk hakları birbirinden ayrı olup, devremülk hakkı tesis edilmiş olan bağımsız bölümler, devremülk sözleşmesine göre, devremülkün uygulandığı bağımsız bölümlerin içinde yer aldıkları anagayrimenkuller yönetim planı hükümlerine göre yönetilir.
Yukarıda özetlenen dava ve dosya içeriğine göre, taraflar arasındaki uyuşmazlık, her bir bağımsız bölüm için tesis edilmiş bulunan devremülk yönetiminden değil, her biri üzerinde ayrı ayrı kat mülkiyeti tesis edilmiş bulunan aynı zamanda devremülk rejimine tabi 2872 ve 2875 parsel sayılı anagayrimenkullerin toplu yönetiminden kaynaklanmaktadır.
Kat Mülkiyeti Kanunu kapsamında ve bu kanun hükümlerine tabi olmak üzere mütalaa edilmesi gereken devremülk rejimi, kat mülkiyetinde olduğu gibi ancak bir parsel üzerinde bulunan anagayrimenkullerdeki bağımsız bölümlerle ilgili olduğu takdirde Kat Mülkiyeti Kanunu hükümlerine tabidir. Diğer bir deyimle, devre mülkle ilgili uyuşmazlığın Kat Mülkiyeti Kanunu hükümleri esas alınarak çözümlenebilmesi için, malikleri uyuşmazlığa taraf olan devre mülk haklarının tamamının aynı parsel üzerindeki bağımsız bölümlerle ilgili' olması gerekir. Oysa, görülen davada uyuşmazlık konusu, inşaatının tamamlanmadığı bildirilen ve sözleşme kapsamında olmadığı anlaşılan 2876 parsel dışında, 2872 ve 2875 sayılı parseller üzerinde inşa edilmiş anagayrimenkuller kapsamındaki devre mülk haklarıdır.
Bu durumda, uyuşmazlığın tek bir parsel üzerindeki yapıların devre mülk hakları ile sınırlı olmadığı dikkate alındığında Kat Mülkiyeti Kanununun ek 1. maddesi hükmü uygulanamıyacağından, Sulh Mahkemesi bu davaya bakmakla görevli bulunmaktadır. Çünkü, iptali istenen kat malikleri kurulu kararları Kat Mülkiyeti Kanununda herhangi bir hukuki statüsü öngörülmemiş bulunan iki ayrı parsel üzarindeki bağımsız bölümlerin devremülk sahiplerinin müşterek toplantılarına, yönetici tayinine ve temsil edilmelerine ilişkindir.
Bu itibarla, uyuşmazlığın niteliği, Kat Mülkiyeti Kanununun ek 1. maddesi ve HUMK.nun 8. maddesi dikkate alındığında, taraflar arasındaki sözleşme ile Medeni Kanunun müşterek mülkiyet hükümleri uygulanmak üzere davaya Asliye Hukuk Mahkemesinde bakılması için görevsizlik kararı verilmesi gerekirken, davanın esasına yönelik hüküm tesisi doğru görülmemiştir.
Bu itibarla, yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı eklide hüküm tesisi isabetsiz temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile şimdilik diğer yönleri incelenmeksizin hükmün HUMK.nun 428. maddesi gereğince (BOZULMASINA), temyiz peşin harçlarının istek halinde temyiz edenlere iadesine, 12.10.1995 gününde oybirliğiyle karar verildi.