 |
T.C.
YARGITAY
7. Hukuk Dairesi
E. 1995/5310
K. 1995/13494
T. 27.11.1995
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
- KEŞİF GİDERLERİNİN DEPO EDİLMESİ İÇİN İLGİLİSİNE TANINACAK ÖNELDE GÖZÖNÜNDE TUTULMASI GEREKEN KOŞULLAR
KARAR ÖZETİ: Tarafların iddia ve savunmalarına göre gösterecekleri, dava niteliğine göre mahkemece resen araştırılması gereken yönlere ilişkin tüm deliller toplanmalı, kararlaştırılan günde dava ekonomisine uygun sağlıklı biçimde keşfin yapılabilmesi için zorunlu işlemler yerine getirilmeli, bundan sonra 3402 sayılı Kadastro Kanununun 36. maddesi hükmü dayanak yapılarak ilgilisine verilen önelin sonucuna göre karar verilmelidir.
(3402 s. Kadastro K. m. 36/1)
Taraflar arasında kadastro tesbitinden doğan dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay'ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin yasal süresinde olduğu anlaşıldı, tetkik raporu ve dosyadaki belgeler okundu, gereği görüşüldü:
Kadastro sırasında 941 parsel sayılı 104 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, satın almaya ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanılarak yarı payı Ali, geriye kalan yarı payının ise miras hakkına, kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanılarak Emin mirasçıları Şerife, Zeynep, Ayşe, Kazım, Saniye, Fatmaana adlarına payları oranında; 940 parsel sayılı 601 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz ise vergi kaydına, miras hakkına ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanılarak İsmail adına tesbit edilmiştir. Ali, 941 parselin tesbit sırasında yüzölçümünün az yazıldığını, bir kısım yerinin 940 sayılı parsel içinde kaldığını ileri sürerek bu kısmın iptali ile 941 sayılı parsele katılmasını istemiştir. Mahkemece; davanın reddine, dava konusu 940 sayılı parselin davalılar Halil, Fatmaana, Mustafa ve Sultan adlarına tesciline karar verilmiş; hüküm, davacı Ali tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, 940 parsel sayılı taşınmazla ilgilidir. Sözü edilen parsel kadastro sırasında Mustafa oğlu İsmail adına tesbit edilmiştir. Dava ise Halil, Fatmaana, Mustafa ve Sultan aleyhine açılmış, davacının gerekli keşif masraflarını verilen önel içinde yatırmadığı nedeniyle mevcut delillere göre karar verilmiştir. Nevarki, mahkemece adı geçen davalıların İsmail mirasçıları olup olmadığı belirlenmeden keşif kararı verilmesi isabetsiz olduğu gibi, yapılması öngörülen keşfin sağlıklı olması için keşif sırasında dinlenmesi gereken tanıklar ile bilirkişilere keşif yerinde hazır bulunmaları için davetiye çıkarılması zorunludur. Mahkemece taraflardan tanıkları istenmemiş ve dinlenecek bilir-kişiler adına keşif günü mahallinde hazır bulunmaları için davetiye de çıkarılmamıştır. Diğer taraftan mahkemece, birden ziyade keşif kararı verilmiş ve davacı son keşif kararı ndan önce bu konuyla ilgili ara kararında belirtilen keşif giderlerini de yatırmıştır. O halde, esasen mahallinde keşif yapılması için zorunlu olan işlemler mahkemece yerine getirilmediğine göre, son keşifte öngörülen keşif avansı farkının yatırılmamasından dolayı davanın reddedilmesi doğru değildir. Temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün (BOZULMASINA), 27.11.1995 gününde oybirliğiyle karar verildi.