Hukuki.NET

T.C.
YARGITAY
10. Hukuk Dairesi
E. 1995/2660
K.   1995/5613
T. 20.6.1995

Yargıtay içtihatları bölümü

Yargıtay Kararı

 


 
  • BAĞ- KUR'UN RÜCU ALACAĞI
  • İLK PEŞİN DEĞER
  • TARIM SİGORTALISI
 
KARAR ÖZETİ: Bağ-Kur tarım sigortalısı bulunan kişinin, iş kazasında ölümü üzerine, hak sahiplerine bağlanan gelirin peşin değerinin, üçüncü kişilerden istenmesi halinde; ilk peşin değer sınırlaması sözkonusu olamayacağından, zamanaşımı süresi dahilinde ve tavanla sınırlı biçimde, ilk peşin değer yanında, artışlar da istenebilir.
 
(2926s. TÇK. m. 47)
(1479 e. Bağ-Kur K. m. 63)
 
iş kazasında ölen sigortalı işçinin hak sahiplerine yapılan harcamalar üzerine uygulanılan Kurum zararının rücüan ödetilmesi davasının yapılan yargılaması sonunda; davanın reddine ilişkin hükmün süresi içinde duruşmalı olarak temyizen incelenmesi davacı tarafından istenilmesi üzerine; tetkik hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Dava Bağ-Kur tarım sigortalısı bulunan İrfan'ın ölümü üzerine, hak sahiplerine 2926 sayılı Kanun gereğince bağlanan gelirlerin peşin değerinin kusurlu üçüncü kişilerden tahsili istemine ilişkili olup, davanın yasal dayanağı 2926 sayılı Kanunun 47. maddesidir.
1479 sayılı Kanunun 63. maddesinde, 3396 sayılı Kanunla yapılan değişiklik gereğince Bağ-Kur'un rücu alacağı yapılan yardımların ilk peşin değeri ile sınırlıdır. Davanın yasal dayanağını teşkil eden 2926 sayılı Kanunun 47. maddesinde ise, ilk peşin değere ilişkin bir sınırlama olmadığı gibi 339.3 sayılı Kanunun 2926 sayılı Kanundan sonra yürürlüğe girmesine rağmen, 1479 sayılı Kanunun 63. maddesine uygun biçimde 2926 sayılı Kanunun 47. maddesinde değişiklik yapılmadığı gibi, bu madde hükmü saklı tutularak aynen muhafaza edilmiştir. Bu durumda, Bağ-Kur tarım sigortalıları ile bunların hak sahiplerine yapılan yardımlarından üçüncü kişilerin sorumluluğunda artık ilk peşin değer sınırlamasından sözedilemez. Davacı Kurum, bu çevrede zamanaşımı süresi dahilinde ve tavanla sınırlı biçimde ilk peşin değerler yanında artışları da isteyebilir.
Öte yandan, 1993/263 esas sayılı kesinleşen ilk rücu davasında hukuki tavsifte hata yapılarak 1479 sayılı Kanunun 63. maddesi çevresinde sonuca gidilmiş ise de, işbu rücu davasının konusunun o davadaki müddeabihten farklı bulunması ve davada 2926 sayılı Kanunun 47. maddesine dayanılması karşısında, artık ilk rücu davasında verilen hükmün bu davada kesin hüküm oluşturacağından sözedilemez.
Mahkemece belirtilen maddi ve hukuki esaslar gözönünde tutulmadan yazılı biçimde hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde, davacının bu yönü amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
 
S o n u ç: Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle (BOZULMASINA), davacı yararına takdir. edilen 6.000.000.- TL. duruşma avukatlık parasının karşı tarafa yükletilmesine, Üye Resul Aslanköylü'nün muhalefetine karşı, Başkan Teoman Ozanoğlu, Üye Yılmaz Darendelioğlu, Erdoğan Aktekin ve Şemsettin Abik'in oylarıyla ve oyçokluğuyla, 206.1995 gününde karar verildi.
 
 
KARŞI OY YAZISI
Davacı Bağ-Kur, zararlandırıcı sosyal sigorta olayında, ölen sigortalısının hak sahiplerine gelir bağlanmış, bağlanan gelirin peşin sermaye değerinin tahsili için ilk defa açtığı Çankırı İş Mahkemesi 'nin 19931263 esas sayılı rücu davası kabulle sonuçlanarak Yargıtay incelemesinden geçerek kesinleşmiştir.
 
İşbu ikinci rücu davasında, kanun ve kararnamelerle, aylıklarda yapılan artışın peşin değeri davalıdan istenmektedir.
 
Davada uyuşmazlık, Bağ-Kur'un ilk defa hak sahiplerine bağladığı aylığın peşin değerinin tahsili için açtığı rücu davasından sonra bilahare kat sayının yükseltilmesi nedeniyle aylıklarda yapılan artışın peşin değerinin ikinci bir rücu davasında tazmin sorumlusundan isteyip istemeyeceği noktasında toplanmaktadır:
 
Ölen sigortalı, Bağ-Kur tarım sigortalısı olduğu için gerçekten davanın yasal dayanağı 2926 sayılı Kanunun 47. maddesidir.
 
47. maddede aynen: "3. şahısların suç sayılır hareketi ile bu Kanunda sayılan yardımların yapılmasını gerektiren bir durumun doğması halinde Kurum, sigortalı veya hak sahiplerine bu Kanunda belirtilen gerekli yardımları yapar. Ancak Kurum, bu yardımların tutarı için üçüncü kişilere rücu eder" hükmünün yer aldığı görülmektedir.
 
Kanunun lafzından ve ruhundan ileride aylıklarda yapılan artışların istenebileceğine dair herhangi bir anlam çıkmamaktadır. Tersine ilk yapılan yardımın rücuan istenilebileceği şeklindeki bir yorumun daha doğru olacağı sonucuna varılmalıdır.
Gerçi 506 sayılı Yasanın 26. maddesine göre, Sosyal Sigortalar Kurumu 'nun aylık artışlarını tavanla sınırlı kalınarak isteyebileceği Yargıtay uygulamasında istikrar kazanmıştır. Ancak 26. Maddede de ileride yapılması gerekli her türlü giderlerin istenebileceğine dair açık hüküm mevcuttur. Oysa 47. maddede de böyle bir ifadeye yer verilmemiştir.
 
Öte yandan, tarım sigortalısı dışındaki diğer Bağ-Kur'lular veya hak sahiplerine yapılan yardımların koşullar oluşmuşsa rücuan tazmin sorumlusundan istenebileceği konusunu düzenleyen 1479 saydı Bağ-Kur Kanununun 63. maddesinde aylık artışlarının istenemeyeceğine dair açık hüküm mevcuttur. Tarım sigortalıları da Bağ-Kur'a 1479 sayılı Yasada sayılan sigortalılar da Bağ-kur'a bağlıdırlar. Başka bir anlatımla, tarım sigortalılarının ayrı bir sosyal güvenlik kurumu mevcut değildir. Hal böyle olunca tarım sigortalıları için açılan rücu davalarında artışların istenebileceğine cevaz vermek Bağ-Kur'un diğer sigortalıları için rücu davalarında artışların istenemeyeceğine ink4r tanımak eşitsizliğe neden olur.Zira, tarım sigortalılarının uğradığı kazalardan doğan rücu davalarında artışların istenebileceğini kabul etmenin mantığı yoktur.
 
Şu konunun da üzerinde önemle durulmalıdır. 2926 sayılı Yasanın 47. maddesinde artışların istenilebileceğine dair açık bir hüküm bulunmadığına göre, olaya genel hüküm niteliğindeki Bağ-Kur Yasasının 63. maddesinin dahi uygulanmasında herhangi bir isabetsizlik bulunmamaktadır.
63. maddede artışların istenemeyeceğine dair açık hüküm bulunduğundan mahkemenin örnek nitelikteki artış davasının reddine ilişkin kararının o n a n m a s ı düşüncesindeyim.
 
ResuI ASLANKÖYLU
Üye
 
 
 
İçtihat:
Hukuk Forumlarından Seçmeler
  • Clicking Here TLO lookup 
  • 02.05.2025 08:42
  • 2. küçük dairemde kira artış anlaşmazlığı 
  • 29.04.2025 15:42
  • Sözleşmede anarak whatsapp yazışmalarının yasal bildirim kanalı ilan edilmesi. 
  • 29.04.2025 00:17
  • Sözleşmedeki "görüş alınarak" ifadesi, görüşü alınan tarafa eylemi engelleme hakkı verir mi? 
  • 29.04.2025 00:03
  • [Babalık davaları] Evlat edinilen çocukların eski baba adı değişimi hk. 
  • 27.04.2025 11:06


    Yeni Mevzuat

  • KDV Filo Kiralama Şirketleri (Fleetcorp) Borçlarını Devir ALan Varlık Yönetim Şirketleri 

  • Filo Kiralama Şirketlerinin Borçlarının Varlık Yönetim Şirketlerine Devri Halinde KDV 

  • Trafik kazasında kusuru olmayan alkollü sürücüye kasko hasarı ödenir 

  • Keşide tarihinin tahrif edildiği ve ibraz sürelerinin geçtiği çekler Borçlu olunmadığının Tespiti 

  • İkinci Nesil İnternet Sitelerinin Hukuki Statüsü 




  • YARGITAY KARARLARI :
    İçtihat Arama motoru anasayfa   2007   2006   2005   2004   2003    2002    2001    2000   1999    1998    1997    1996   1995   1994   1993    1992    1991    1990    1989    1988    1987    1986    1985    1984    1983    1982    1981    1980    1979    1978    1977    1976    1975    1974    1973    1927-1972

    Diğer Bölümlerimiz +
    Tüm Hukuki NET forumları + Hukuki Portal + Hukuk Haberleri + Sözleşme ve dilekçe örnekleri + Mevzuat ve bilimsel incelemeler + Hukukçu Blogları + Avukat ilanları + Videolar + Linkler + Ansiklopedi ve Sözlük +

    İçtihat Arşivi  Eski içtihat dizini