 |
T.C.
YARGITAY
3. Hukuk Dairesi
E. 1994/4957
K. 1994/12605
T. 3.10.1994
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
TASARRUFLARİ TEŞVİK
NEMA GELİRİ ALACAĞI
GÖREVLİ MAHKEME
İDARİ YARGI
KARAR ÖZETİ: Kamu çalışanların aylık ve ücretlerinden belli miktarda kesinti yaparak, nema geliri ödenmesine esas olacak şekilde bankaya yatırmak, idari bir tasarruftur
Yerine getirilmeyen bu idari tasarruf sebebiyle uğranılan zararın tazmini için, Adli Yargı 'da değil, idari Yargı' da dava açılmalıdır.
(3417 s. ÇTTK.m.4,6)
(2577 s. İYUK.m.2)
Dava dilekçesinde davacı, davalı İdareden 1.1.1993 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte, fazlaya ilişkin talebi saklı kalmak kaydıyla 617.545 lira nema geliri alacağının tahsili istenilmiştir. Mahkemece davanın kabulü ile 617.545 lira tazminatın 1.1.1993 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalıdan tahsili cihetine gidilmiş; hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Davacı, davalı idarenin, 3417 sayılı Yasanın 4. maddesi gereğince; aylık maaşından kesilen tasarrufa teşvik tutarı ile Devletin katkısından meydana gelen kesinti tutarını ödemenin Yapıldığı ayı takip eden ayın Sonuna kadar T.C. Ziraat Bankası'nda personeli adına açtıracakları, "Tasarrufu Teşvik Hesabına" yatırması gerektiği halde, Ocak 1992 ve Ekim 1992 ayları arasında geçen dokuz aylık kesinti tutarlarını zamanında Ziraat Bankası Şubesine yatırmaması nedeni ile ilgili Ziraat Bankası Şubesi'nin kendisine nema gelirini ödemediğini bu duruma davalı Orman Dairesi ' nin 3417 sayılı Yasadaki yükümlülüklerini yerine getirmemesinin sebep olduğunu ileri sürerek, 617.545 TL. nema geliri alacağının 1.1.1993 tarihinden işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı İdareden tahsilini istemiştir.
Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir.
2577 sayılı idari Yargılama Usulü Kanununun 2. maddesinde, idari işlemler hakkında menfaatleri ihlal edilenler tarafından iptal davaları ve hakları muhtel olanlar tarafından tam yargı davaları açılabileceği hükme bağlanmış olup, gerek bu hüküm, gerekse idare Hukukunun Umumi Prensipleri karşısında, idari 'işlemlerden menfaatleri haleldar olan yada hakları muhtel olan gerçek ve tüzel kişilerin işlemi tesis eden idare aleyhine idari yargıda dava yoluna gitmeleri mümkün bulunmaktadır.
Dava, 3417 sayılı Kanun ve bu Kanunun uygulanmasıyla ilgili tebliğler uyarınca, davacıya nema ödenmemesine ilişkin işlemden kaynaklanmakta olup, bu işlemin idari bit tasarruf olduğu dikkate alınmalıdır.
Şöyle ki, 3417 sayılı Çalışanların Tasarruf a Teşvik Edilmesi ve Tasarrufların Değerlendirilmesine Dair Kanunun özellikle 4 ve 6. maddelerinde davalı idarenin bu kanundan doğan görevleri belirlenmiştir.
Davalı Kurum çalışanlarından belli miktarda kesinti yapacak, kendi katkısını da ilave etmek suretiyle toplam miktarı bankaya çalışan hesabına yatıracak, belli sürelerden sonra nemaları ve yatırılan ana paraları hak sahibine iade edilecektir.
Davalı Kamu Kurumunun bu yükümlülükleri kamu yararından doğan görevi bulunduğundan, Kamu Kanunlarının uygulanmasından doğan uyuşmazlıklarda ve bu görevin yapılıp yapılmadığının takdir ve tesbitinde yukarda açıklanan 2577 sayılı idari Yargılama Usulü Kanununun 2. maddesi gereğince idari yargı görevlidir.
Davanın idari Yargı yoluyla çözülmesi gerekir. Mahkemece bu maddi ve hukuki olgular gözetilmeden yazılı şekilde karar verilmesi, bozmayı gerektirmiştir.
Bu itibarla, yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428. maddesi gereğince yargı yolu bakımından (BOZULMASINA), peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 3.10.1994 gününde oybirliğiyle karar verildi.