 |
T.C.
YARGITAY.
3. Hukuk Dairesi
E. 1994/2385
K. 1994/6531
T. 19.4.1994
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
DERE YATAĞINA ELATMA
DERE YATAĞINDAN YARARLANMA
KARAR ÖZETİ Dere yatağı, devletin hüküm ve tasarrufu altındaki yerlerdendir.
Bu gibi yerlerden, herkes; ihtiyacı ölçüsünde, başkasının hakkını engellememek ve sabit tesis yapmamak koşulu ile yararlanabileceğinden, davacının, genel sulardan olan dere suyunu, öteden beri nasıl kullandığı araştırılarak, sudan yararlanan diğer kişilerin haklarını engellemeyecek şekilde, elatmanın önlenmesi kararı verilmelidir.
(743 s. MK. m. 641)
(831 s. SUK. m. 1, ek m. 2)
(3091 s. MTÖK. m. 1, 3)
Dava dilekçesinde, sulama izni verilmesi istenilmiştir. Mahkemece, davanın reddi cihetine gidilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir.
Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Davacının taşınmazını sulamak için dere yatağından açtığı ark nedeniyle 3091 sayılı Yasa uyarınca, Kaymakamlıkça dere yatağına elatmasının önlenmesine ve bu yerin Hazine' ye teslim edilmesine ilişkin kararın varlığı karşısında Hazine ve davacı arasında hukuki uyuşmazlığın kabulü gerekir.
Davacı dareden yararlanma hakkının varlığına davalı dere yatağından suyun geçirilmesi için izin talep etmiş olması sudan yararlanma hakkına elatmanın önlenmesi olarak nitelendirilir. Davaya dahil edilen köy muhtarlığını temsilen köy muhtarı ve dinlenen tanıklar Kaymakamlık tarafından 3091 sayılı Yasa uyarınca yukarıda açıklanan uygulama karşısında, köy hudutları içerisinde sulanabilir nitelikteki taşınmazların köy muhtarlığınca düzenlenen çizelgeye göre munavebeli olarak sulanabileceği gerekçesiyle davanın reddine karar verilemez. Uyuşmazlığın mahkemece giderilmesi gerekir.
Davacının el attığı yer dere yatağıdır. Davacının eylemi ise ark geçmek suretiyle taşınmazını sulamasıdır. Dere yatağı, MK.nun 641. maddesinde sayılan Devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan yerlerdendir. Bu gibi yerlerden herkes ihtiyacı ölçüsünde, başkalarının yararlanmasını engellememek ve sabit tesis yapmamak koşulu ile yararlanabilirler. Bununla birlikte dava konusu su da genel sulardandır. Dere kenarındaki bağların senede iki üç kez ark geçirilerek sulandığını, davacının da bu şekilde sudan yararlandığını açıklamışlardır.
Bu itibarla, mahallinde keşif yapılarak davacının öteden beri suyu ne suretle kullandığı araştırılarak sudan yararlandığı kimselerin hakları engellenmeyecek biçimde vaki el atmanın önlenmesi suretiyle uyuşmazlık çözülmelidir.
Bu itibarla, yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428. maddesi gereğince (BOZULMASINA), peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 19.4.1994 gününde oybirliğiyle karar verildi.