 |
T.C.
YARGITAY
3. Hukuk Dairesi
E. 1994/10735
K. 1994/11486
T. 19.9.1994
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
KOMŞU AVUKATA TEBLİGAT
İŞTİRAK HALİNDEKİ MALİK
PAYA MÜNHASIRAN DAVA
KARAR ÖZETİ: Avukata yapılacak tebligat, komşu avukata yapılmışsa geçersizdir.
İştirak halindeki maliklerden biri, verasetilamındaki payına dayanarak, üçüncü kişiye karşı tek başına dava açamaz.
Ancak, ecrimisil davasında, davalının ödemeyi kabul ettiği miktarla bağlı kalınarak davanın kabulü gerekir.
(743 s. MK. m. 581,629, 630/2)
Dava dilekçesinde, 16.582.112 lira ecrimisilin faiz ve masraflarla birlikte davalı taraftan tahsili istenilmiştir. Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile 15.851.500 liranın tahsili cihetine gidilmiş; hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Ancak, temyiz süresi geçirildiğinden bahisle 1.6.1994 tarihinde temyiz isteğinin reddine karar verilmiş ve bu karar da davalı; vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece, her ne kadar temyiz süresi geçirildiğinden bahisle 1 .6.f994 tarihli kararla temyiz isteğinin reddine karar verilmiş ise de davalı vekiline usulüne uygun karar tebliğ edilmediği ve komşusu avukata yapılan tebligatın 7201 sayılı Tebligat Kanunu hükümlerine uygun olmadığı anlaşıldığından, 1.6.1994 tarihli temyiz isteğinin reddine dair kararın kaldırılarak temyiz incelemesi yapılmasına karar verildikten sonra, temyiz isteminin süresi içinde olduğu kabul edildikten sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup, gereği düşünüldü:
Mahkemece, dava konusu 378 ve 379 parsellerin 20.3.1992 tarihinde müşterek mülkiyet olarak intikal gördüğü, 379 parseli 7.4.1992 tarihinde Burhan'ın 378 parselde 20.3.1992 tarihinde tümüyle Münevver'in olduğu açıklanarak, davanın 15.851.500 liralık bölümünün kabulü cihetine gidilmiştir.
Oysa, davacının murisi Süleyman, 19.1.1991 tarihinde ölmüş, mirası karısı davacı Emir Hatice ile çocukları, ilk karısından olma Münevver, Müzeyyen ve Mehmet'e iştirak halinde intikal etmiştir.
Dava, 24.12.1991 tarihinde şeriklerden yalnız davacı tarafından mirasçı olmayan murisin sağlığında ortakçı olan Mehmet (Değirmenci) aleyhine davacının payına, münhasır olmak üzere açılmıştır. Mirasın, 20.3.1992'tle mirasçılara tapuda 1/4'er oranında intikal etmesi dahi iştirak halinde olup müşterek mülke çevrildiğine dair bir kayıt yoktur.
Bu bakımdan, dava tarihinde bizzat dava dilekçesinde davacı vekili tarafından da açıklandığı gibi davacı iştirak halinde maliktir.
İştirak halinde malikler üçüncü kişilere tek başlarına dava açamazlar. Kaldı ki davacı terekeye hasren değil kendi payına münhasır dava açmıştır. Bu bakımdan davanın reddi gerekir.
Ancak, davalı vekil 17.12.1991 tarihli Denizli 3. Noterliği'nin 40654 yevmiye nolu cevabı ihtarnamesinde duruşmada ve temyiz dilekçesinde davaya bir ton pamuk veya ödemeyi kabul ettiğinde bu miktarla bağlı kalınarak davanın kabuIü gerekirken olayda davacıyı müşterek malik kabul ederek 15.851.500 liraya hükmedilmesi doğru görülmemiştir.
Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK. nun 428. maddesi gereğince (BOZULMASINA), peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 19.9.1994 gününde oybirliğiyle karar verildi.