 |
T.C.
YARGITAY
16. Hukuk Dairesi
E. 1993/6616
K. 1994/1132
T. 10.2.1994
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
KADASTRO TESBİTİ
KAZANDIR1CI ZAMANAŞIMI
MUHDESAT
KARAR ÖZETİ Taşınmaz üzerinde kadastro tesbitinden önce muhdesat bulunduğu sabit olduğu halde, mahkemece muhdesat hususunda hüküm kurulmamıştır. 3402 sayılı Kadastro Kanununun 19/2. maddesi uyarınca, taşınmaz üzerinde malikinden başka bir kimseye veya paydaşlarından birine ait muhdesat mevcut ise; bunun sahibi, cinsi, ihdas ve iktisap sebebi belirtilerek tutanağın veya kütüğün beyanlar hanesinde gösterilir.
(3402 s. Kadastro K. m. 19/2)
Taraflar arasında kadastro tesbitinden doğan dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay'ca incelenmesi raporu ve dosyadaki belgeler okundu, gereği görüşüldü:
Kadastro sırasında; 143 ada, 9 parsel sayılı, 600 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz Devletin hüküm ve tasarrufu altındaki yerlerden iken 1985 yılında Kerim tarafından bahçe haline getirildiği, ancak zilyetlikle iktisap şartlarının oluşmadığının anlaşılması nedeniyle davalı Hazine adına tesbit edilmiş ve üzerindeki kayısı ağaçlarının Kerim'e ait olduğu tutanağın beyanlar hanesinde gösterilmiştir. Davacı, kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak dava açmıştır. Davacının daha önce Ömer, Bekir ve Akif aleyhine Asliye Hukuk Mahkemesinde açmış olduğu men'i müdahale davası Kadastro Mahkemesine gönderilmiş olup, Kadastro Mahkemesince meni müdahale davası bu dosya ile birleştirilmiştir. Mahkemece davanın reddine, dava konusu parselin davalı Hazine adına tapuya tesciline karar verilmiş; hüküm, davacı Kerim tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece toplanan ve doğru olarak değerlendirilen delillere göre sair temyiz itirazları yerinde değildir. Ancak taşınmaz üzerinde kadastro tesbitinden önce oluşturulan muhdesat bulunduğu dosya kapsamı ile sabit olduğu halde, mahkemece muhdesat hususunda hüküm kurulmamıştır. 3402 sayılı Kadastro Kanununun 19/2. maddesi uyarınca, taşınmaz üzerinde malikinden başka bir kimseye veya paydaşlarından birine ait muhdesat mevcut ise; bunun sahibi, cinsi, ihdas tarihi ve iktisap sebebi belirtilerek tutanağın veya kütüğün beyanlar hanesinde gösterileceği hükme bağlanmıştır. Hal böyle olunca, mahkemece muhdesat yönünden araştırma ve inceleme yapılarak hüküm kurulması gerekirken, bu hususun kararda tartışılmaması ve bu yönden hüküm kurulmaması isabetli bulunmamaktadır. Temyiz itirazlarının bu nedenle kabulü ile hükmün (BOZULMASINA), 10.2.1994 gününde oybirliği ile karar verildi.