Hukuki.NET

T.C.
YARGITAY
7. Hukuk Dairesi
E. 1993/6610
K. 1995/4463
T. 20.4.1995

Yargıtay içtihatları bölümü

Yargıtay Kararı

 


 
  • KESİN HÜKMÜN KOŞULLARININ VARLIĞI
  • HALİNDE SONUÇLARI
 
KARAR ÖZETİ: Olumsuz dava şartı; kamu düzenine ilişkin olması nedeniyle, mahkemece re'sen gözetilmesi zorunlu, koşulları Usulün 237. maddesi hükmünde tanımlanan biçimde kesin hükmün varlığı halinde, sonraki günlü uyuşmazlıkların kesin hükme göre çözümlenmesi zorunludur.
Kesin hüküm; taraflarını, külli halefiyet yoluyla tarafların mirasçılarını, ayrıca akdi halefleri de bağlar.
(1086 s. HUMK. m. 237)
(3402 s. Kadastro K. m. 13,14)
 
 
Taraflar arasında kadastro tesbitinden doğan dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay'ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin yasal süresinde olduğu anlaşıldı, tetkik raporu ve dosyadaki belgeler okundu, gereği görüşüldü:
 
Kadastro sırasında 110 ada 105 parsel sayılı 1130 m2 yüzölçümündeki taşınmaz, satın almaya ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanılarak Ahmet adına; 110 ada 106 parsel sayılı 199 m2 yüzölçümündeki taşınmaz, vergi kaydına, satın almaya ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanılarak Hasan adına tesbit edilmiştir. İtirazı komisyonca reddedilen davacı Ayşe ve paydaşları tapu kaydına, miras hakkına, kesinleşmiş mahkeme kararlarına dayanarak Şehir Kadastro Mahkemesi sıfatıyla Asliye Hukuk Mahkemesine dava açmışlar; dava, Kadastro Mahkemesine aktarılmıştır. Davalı Ahmet, yargılama sırasında vergi kaydına dayanmıştır. Mahkemece, davanın kabulüne, taşınmazların davacı Ayşe ve paydaşları adına payları oranında tapuya tesciline karar verilmiş; hüküm, davalılar Hasan mirasçıları ve Ahmet mirasçısı davalı Aziz tarafından temyiz edilmiştir.
 
1- Davacı Ayşe ve paydaşları ile davalı Ahmet arasındaki uyuşmazlık, taraflar arasında kesin hüküm bulunup bulunmadığı konusundadır. Kesin hüküm, olumsuz dava koşulu olup kamu düzeni ile ilgili olduğundan mahkemece doğrudan doruya gözönünde tutulur. Aynı taşınmaza yönelik olarak yanlar arasında sonradan ortaya çıkan uyuşmazlıklar da başkaca bir araştırmaya. gerek görülmeksizin kesin hükme göre çözümlenir. Somut olayda davacı taraf Şubat 1939 tarih 10 numaralı tapu kaydına ve kesin hükme dayanmaktadır. Dayanılan tapu kaydı tapu komisyonu tarafından oluşturulmuş olup yüzölçümü'18380 m2 dir. İlyas oğlu Mehmet ve Deneci Hasan adına kayıtlı iken, 28.2.1980 gün ve 40 numaralı sicile gitmiş ve yüzölçümü 30965 m2 ye çıkarılmıştır. Kayıt malikinin kayıt dışı bir bölümü Hazineden satın alması nedeniyle tapu komisyonu tarafından yüzölçümünün artırıldığı anlaşılmıştır. Halböyle iken davacı taraf, davalı Ahmet'in miras bırakanı Aziz aleyhine Asliye Hukuk Mahkemesinde açtığı tescil davası sonucunda, davalı Aziz'in iddiaları reddedilmiş, davacı tarafın tescil davası kabul edilerek tapu kaydının krokisi tanzim edilmiş ve Asliye Hukuk Mahkemesinin 975/888 esas, 979/352 karar ve 4.6.1979 günlü karar derecaattan geçerek kesinleşmiştir. Asliye Hukuk Mahkemesinin 958/208 esas, 963/253 karar sayılı, 22.5.1963 günlü ilamda, davacı tarafça davalı Ahmet aleyhine açılan müdahalenin önlenmesi davası kabul edilerek Ahmet'in müdahalesinin men'ine karar verilmiş, sözü edilen müdahalenin önlenmesine ilişkin ilam dahi kesinleşmiştir. Mahkemece sözü edilen tapu kaydının dayanağı, kroki ve mahkeme ilamlarının dava konusu taşınmaza ait olduğu saptanmıştır. Bu durumda yazılı biçimde karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmamaktadır. Bu nedenlerle davalı Ahmet'in yerinde olmayan temyiz itirazlarının reddi ile 105 sayılı parsel hakkındaki hükmün (ONANMASINA), peşin alınan harcın mahsubu ile bakiye 94500 lira harcın temyiz eden davalı Ahmet'ten alınmasına,
 
2- Davalı Hasan'ın 106 parsel sayılı taşınmazın zeminine yönelik temyiz itirazlarına gelince; dava konusu taşınmaz üzerindeki muhdesatın 1956 yılında davalı Hasan tarafından ve bu yolda da davalı Hasan yararına sözü edilen evin muhdesat olarak tapu kütüğünün beyanlar hanesinde gösterilmesine karar verilmiştir. Bu durumda muhdesat yönü kesinleşmiştir. Davalının temyizi ise zemine yöneliktir. Davacıların dayandığı Şubat 1939 tarih ve 10 numaralı tapu kaydının yüzölçümü 18380 m2 'dir. Davacı taraf, dava konusu 106 sayılı taşınmazı Hazine'den satın aldığını, bu nedenle dava konusu taşınmazın da tapu kaydının kapsamına alınması talebinde bulunmuş, bu talep tapu komisyonunca yapılan inceleme sonucunda yerinde görülerek tapu kaydının yüzölçümü 30965 m2 'ye çıkarılmış, böylece 28.2.1980 tarihli tapu kaydı oluşmuştur. Davacı taraf, Asliye Hukuk Mahkemesinde 1975 yılında açtığı tescil davasında yalnızca 105 parselde zilyet olup Ahmet'i hasım göstermek suretiyle tescil davası açmış, anılan davanın yapılan keşfinde teknik bilirkişi tarafından çizilen krokide 106 sayılı parsel (e) harfiyle gösterilmiş ve Hasan'ın zilyet bulunduğu krokisinde işaret edilmiştir. Şu hale göre davacı taraf, davalı Hasan'ın zilyetliğinde bulunan kesimin adına tescili isteği ile Hasan'ı hasım göstermek suretiyle herhangi bir dava açmamış, nizalı bölüm hakkında niza çıkarmamış, başka bir anlatımla, davalı Hasan'ın zilyetliği kesilmemiştir. Bu durumda,davacı taraf adına oluşturulan tapu kaydının dava konusu 106 sayılı parseli kapsadığı kabul edilmez. Nizalı taşınmazın öncesinin belgesiz bulunmuş o!masına göre davalı Hasan'ı zilyetliğinin başlangıcı olan 1956 yılında davacı tarafın tapu kaydının yüzölçümünün artırıldığı, 28.2.1980 gününe kadar taşınmaz üzerinde davalı taraf yararına 3402 sayılı Kadastro Kanununun 14. maddesinde öngörülen taşınmaz edinme koşullarının gerçekleştiği, mahkemece toplanıp değerlendirilen delillerle saptanmıştır. Her ne kadar, dayanılan ilamlar davacı taraf yararına güçlü bir delil teşkil eder ise de, az yukarda izah edildiği üzere davalı Hasan yararına zilyetlikle taşınmaz edinme koşulların gerçekleşmesine ve bu konuda yanlar arasında herhangi bir nizanın bulunmamış olmasına göre dava konusu taşınmazın Hasan adına tapuya tesciline karar verilmesi gerekirken, bu konularda yanılgıya düşülerek yazılı biçimde karar oluşturulması isabetsiz, davalı Hasan'ın temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün (BOZULMASINA), 20.4.1995 gününde oybirliğiyle karar verildi.
 
 
İçtihat:
Hukuk Forumlarından Seçmeler



YARGITAY KARARLARI :
İçtihat Arama motoru anasayfa   2007   2006   2005   2004   2003    2002    2001    2000   1999    1998    1997    1996   1995   1994   1993    1992    1991    1990    1989    1988    1987    1986    1985    1984    1983    1982    1981    1980    1979    1978    1977    1976    1975    1974    1973    1927-1972

Diğer Bölümlerimiz +
Tüm Hukuki NET forumları + Hukuki Portal + Hukuk Haberleri + Sözleşme ve dilekçe örnekleri + Mevzuat ve bilimsel incelemeler + Hukukçu Blogları + Avukat ilanları + Videolar + Linkler + Ansiklopedi ve Sözlük +

İçtihat Arşivi  Eski içtihat dizini