 |
T.C.
YARGITAY
15. Hukuk Dairesi
E. 1993/3202
K. 1994/3218
T. 16.5.1994
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
KAT KARŞILIĞI İNŞAAT SÖZLEŞMESİ
(Sözleşmenin geçerlik şartı)
"DÜZENLEME" NOTERLİK İŞLEMLERİ
"ONAYLAMA" NOTERLİK İŞLEMLERİ
KARAR ÖZETİ: Tapulu taşınmaz üzerine, arsa payı devrini de öngören eser sözleşmelerinin ve hatta eser sözleşmesindeki bazı hususların ileride yapılacağına dair akitlerin, noterlerce, "düzenleme" şeklinde yapılması gerekmektedir.
Sözleşme, "onaylama" şeklinde yapılmışsa, arsa maliklerinin, tapu paylarını devir borcu doğmaz.
(743 s. MK. m. 634)
(818 s. BK. m. 22, 213/1-2)
(1512 s. Noterlik K. m. 84, 90)
Mahalli mahkemesinden verilen hükmün duruşmalı olarak temyizen tetkiki davalılar vekile tarafından istenmiş olmakla; dosyadaki kağıtlar okundu, gereği konuşulup düşünüldü:
1- Taraflar arasındaki 18.2.1987 tarihli inşaat sözleşmesinde, tapulu taşınmaz üzerine davacı yüklenici tarafından kat karşılığı inşaat yapılması ve arsa payının davacı yükleniciye inşaat karşılığında devir ve temliki öngörülmüştür. Bu tür sözleşmelerin; Noterlik Kanunun 60, Tapu Kanununun 26, Medeni Kanunun 634 ve BK.nun 213. maddeleri gereğince resmi şekilde yapılması gerekir. Davacının dayandığı sözleşme, noter tarafından re'sen düzenlenmiş olmayıp, sadece tarafların beyanlarının noter tarafından onanmasından ibarettir. Noterlik Kanununun 84 ve devamı maddeleri gereğince "düzenleme şeklinde" yapılması gerekirken, aynı Kanunun 90. maddesine göre "onaylama" biçiminde yapılmıştır. Öte yandan, bir aktin ileride inşa edilmesine dair yapılan sözleşmeler geçerli ise de, iki tarafın menfaatleri için aktin geçerliliği kanunen resmi şekle tabi kılındığı takdirde bu şekil o sözleşmenin yapılması taahhüdüne de tatbik olunur. (BK. md. 22). Yanlar arasındaki inşaat sözleşmesinde bazı yönler kararlaştırıldıktan sonra, diğer hususların ileride yapılacak esas sözleşme ile tespit edileceği bildirilmiş bulunduğundan, bu anlaşmanın, bir akit yapma vaadi olarak nitelendirilmesi halinde dahi BK. nun yukarda anılan 213/2. maddesi gereğince yasalarda öngörülen resmi şekli şartına uyularak yapılması zorunludur. Oysa, davacının dayandığı inşaat sözleşmesi yasalarda öngörülen resmi şekil, şartına uyulmadan yapıldığından, davalı arsa malikleri için bu sözleşmeden dolayı tapuyu geçirme borcu doğmamıştır. Bu yön kamu düzeni ile ilgili olup mahkemece re'sen gözönünde bulundurulması gerekirken, sözleşme geçerliymiş gibi, davanın kabulüne karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir.
2- Yukarıda bozma nedenine göre diğer temyiz itirazlarının incelenmesine gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın birinci bentte açıklanan nedenlerle davalılar yararına (BOZULMASINA), ikinci bent gereğince diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına davalılar duruşmada vekille temsil edildiğinden 100.000 lira vekalet ücretinin davacı'dan alınıp davalılara verilmesine, 16.5.1994 gününde oybirliğiyle karar verildi.