 |
T.C.
YARGITAY
15. Hukuk Dairesi
E. 1993/2577
K. 1994/797
T. 15.2.1994
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
ESER SÖZLEŞMESİNDE OBJEKTİF İMKANSIZLIK
KİRA MAHRUMİYETİ
KARAR ÖZETİ: Arsaya inşaat ruhsatının verilmeyeceğinin taraflarca bilindiği ve verilmeyerek yetkili mercilerce inşaatın mühürlendiği durumlarda, eser sözleşmesindeki inşaat süresi kamu düzeni ile bağdaşmadığından geçersizdir.
Daha sonra imar yasağı kaldırılsa da, durdurulan inşaata, ek projeyle devam imkanı da yoksa. oluşan bu objektif imkansızlıklardan dolayı; arsa sahibinin kira mahrumiyeti talep hakkı olmadığı gibi, akdi ilişkiye, yüklenicinin temerrüdü sebebiyle değil, imkansızlık nedeniyle son verilmelidir.
(818 s. BK m. 355,358,361,367,370)
Mahalli mahkemesinden verilen hükmün temyizen tetkiki davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla; dosyadaki kağıtlar okundu, gereği konuşulup düşünüldü:
1- Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici, nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazları reddedilmelidir.
2- Uyuşmazlık, eser sözleşmesinden kaynaklanmaktadır. Davacı, arsa sahibi; davalı, yüklenicidir. Davacıya ait arsada devredilecek pay karşılığı davalının yapacağı binadan belli bağımsız bölümlerin davacıya verilmesi kararlaştırılmıştır. Eserin bitim ve teslim süresi 30.3.1988 tarihinden itibaren 14 ay olarak kararlaştırılmıştır. inşaat henüz bodrum kat seviyesinde iken davacı tarafından noterlik kanalıyla gönderilen ihtarnamede sözleşmede kararlaştırılan ve gecikme nedeniyle mahrum kalınan 47.300.000 TL. kira parasının tahsili, tapudaki satış vaadi şerhinin kaldırılması istenilmiş, 'sözleşmenin feshedildiği bildirilmiştir. Olumlu cevap alınmaması üzerine de bu dava açılmıştır.
Arsaya inşaat ruhsatı verilmeyeceğinin bilindiği ve verilmediği, başlanan inşaatın yetkili mercice durdurulup mühürlendiği çekişme konusu değildir. Yanlar arasında sözleşme yapıldığı tarihte imar ve inşaat izni alınamayacağı bilindiğine göre, sözleşmede işin süresi için konulan koşul kamu düzeni ile bağdaşmaz, dolayısıyla geçersizdir. Her ne kadar 19.10.1990 tarihinde parselin bulunduğu mevkiide imar durumu belirlenmiş ve imar yasağı kaldırılmış ise de, bu kez sözleşme eki projenin uygulama kabiliyeti kalmamış, durdurulan inşaata aynı projeyle devamı yine imkansız kalmıştır.
Sözleşmenin eki projeye ve dolayısıyla amacına uygun yerine getirilmesi imkansız olduğuna göre davalının temerrüdünden değil, akdi ilişkiye son verilmesi imkansızlık nedeniyle. yerindedir. Bunun sonucu olarak tapu kaydındaki satış vaadinin terkinine karar verilmesi gerekir. Kuşkusuz yapılan işlerin bedeli hakkında davalının ayrıca dava hakkı saklıdır. Açıklanan nedenlerle davacının da bildiği objektif imkansızlıktan ileri gelen gecikmeden ötürü kira mahrumiyeti istenemeyeceğinden buna dair istemin reddi yerinde ise, Yargıtay içtihadı Birleştirme Kararının; konu, amaç ve yorumunda yanılgıya düşülerek satış vaadi şerhinin terkini hakkında ki istemin kabulü gerekirken reddedilmesi usul ve yasaya aykırı olduğundan karar bozulmalıdır.
SONUÇ: Yukarıda 1. bendde gösterilen nedenlerle sair temyiz itirazlarının reddine, 2.bendde yazılı nedenlerle kararın davacı yararına (BOZULMASINA), istek halinde ödediği temyiz peşin harcının temyiz eden davacıya geri verilmesine, 15.2.1994 gününde oybirliğiyle karar verildi.