 |
T.C.
YARGITAY
3. Hukuk Dairesi
E. 1993/2182
K. 1993/14256
T. 20.9.1993
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
SUYA VAKİ ELATMA
İKİ KÖY ARASINDAKİ DAVA
(Görevli yargı yeri)
KARAR ÖZETİ : İki köy arasındaki suya vaki elatma davalarında, adli yargı görevlidir.
Köylerden biri için, idari tahsis, veya tevzi kararı varsa; idari karar usulünce ortadan kaldırılmadıkça davanın reddi yönüne gidilir.
Görevsizlik kararı ile dava dosyasının mahkeme dışında, başka bir kurum 'a gönderilmesi mümkün değildir.
(1086 s. HUMK. m. 26,193)
(3202 s. KHGK. m. 2/e)
Dava dilekçesinde, suya vaki elatmanın önlenmesi istenilmiştir. Mahkemece, davanın idari görev yönünde cihetine gidilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir.
Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup, gereği düşünüldü:
Davada; davacı köyün, yayladaki sudan içme suyu olarak yararlanması-na davalı köylerin engel olduğundan bahisle bu yoldaki çekişmenin ve davalıların suya vaki elatmalarının önlenmesi istenmiştir.
Mahkemece, konunun 3202 sayılı Kanunun kapsamına girdiği ve bu bakımdan. idari nitelik taşıdığından sözedilerek dava dilekçesinin reddi suretiyle görevsizliğe ve dosyanın bu konuda yetkili ve görevli bulunan Köy Hizmetleri Genel Müdürlüğü'ne gönderilmesine karar verilmiştir.
Oysaki; tarafları köy muhtarlıklarından oluşsa ve konu da alınan Kanun kapsamına girse bile, hakkında idari bir tahsis ya da tevzi kararı bulunmadığı anlaşılan suya ilişkin bu gibi elatmanın önlenmesi davası (idari nitelik taşımayacağından) adli yargı yerinde görülür, diğer bir anlatımla adli yargının görevindedir.
Kabul (ve kararın) şekli bakımından da, idari görev yönünden verilen görevsizlik kararında (HUMK.nun 27. maddesi uygulanmayacağından ki, bu madde adli yargı yerleri arasındaki görev uyuşmazlıklarına özgü olup yargı yolu uyuşmazlıklarında tatbik edilmez) dava dilekçesinin reddi değil (öyle bir idari karar usulünce ortadan kaldırılmadıkça) davaya bakılamıyacağı nedeniyle davanın reddi cihetine gidilir ve ayrıca dosyanın görevli bulunan mahkemeye gönderme kararı verilmesi de gerekmez. Üstelik, mahkeme dışındaki bir Kurum'a gönderilmesinin karara bağlanması usul hukukumuzla hiçbir surette bağdaşmaz.
O halde; belirtilen nedenlerle davaya bakılması gerekirken, tersine düşüncelerle yazılı olduğu şekilde görevsizlik kararı verilmesi usul ve yasaya aykırıdır.
Bu itibarla, yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428. maddesi gereğince (BOZULMASINA), peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 20.9.1993 gününde oybirliğiyle karar verildi. --