 |
T.C.
YARGITAY
3. Hukuk Dairesi
E. 1993/13934
K. 1993/23332
T. 27.12.1993
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
SUYA VAKİ MÜDAHALE
(Müdahalenin araştırılması usulü)
GÖREVLİ MAHKEME
SUYU ARAMA BELGESİ
KARAR ÖZETİ :DSİ. 'nce verilen suyu arama belgesi, su tahsis kararı niteliğinde olmadığından, bu belgeye göre bulunan suya yapılan müdahalelerden doğan davalar, adli yargının görevine girer.
Açılan kuyuların, davacı tarafın içme suyunu etkileyip etkilemediği, etkiliyorsa, bunun derecesi ve kuyuların kapatılması durumunda etkilenen suyun eski hale dönüşümünün mümkün olup olmayacağı da; uzman bilirkişiler aracılığı ile yapılacak keşif ve incelemelerle belirlenmelidir.
(743 s. MK. m. 668,679,680,681, 682)
(3091 s. MTÖK. m. 7/1-2)
Dava dilekçesinde, suya vaki elatmanın önlenmesi istenilmiştir. Mahkemece, davanın idari görev yönünden reddi cihetine gidilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Mahkemece, davalı Belediyece sözkonusu su kuyularının, DSİ. Bölge Müdürlüğü'nden verilen yeraltı suyu arama belgelerine dayanılarak açıldığının belirlenmesine göre bu belgelerin geçerli olup olmadığının tesbiti hususunun idari yargının görev alanına girdiğinden bahisle davanın idari görev yönünden reddine karar verilmiştir.
Oysaki; sözü edilen belgeler, tahsis kararı niteliği taşımadığından bunların geçerli olup olmadığının, davaya etkisinin ve özellikle, davalının açtırdığı sözkonusu kuyuların, iddia edildiği gibi davacı köye ait içme suyunu etkileyip etkilemediğinin, etkiliyorsa bunun derecesinin ve kuyuların kapatılması durumunda eski hale dönüşün mümkün olup olmayacağının (uzman bilirkişiler aracılığıyla yapılacak keşif ve incelemeler ile) belirlenmesi, adli yargının görevine giren hususlardır ve dolayısıyle böyle bir dava adli yargının görevindedir.
O halde; belirtilen nedenlerle, adli yargının görevinde olan davaya bakılarak, açıklandığı şekilde ve diğer ilgili ve gerekli incelemelerin yapılması ve sonuçlarına uygun bir karar verilmesi icabederken, yazılı olduğu gibi davanın idari görev yönünden reddedilmesi doğru değildir.
Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428. maddesi gereğince (BOZULMASINA), peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 27.12.1993 gününde oybirliğiyle karar verildi.