 |
T.C.
YARGITAY
3. Hukuk Dairesi
E. 1993/13459
K. 1994/56
T. 17.1.1994
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
KİRACININ ALACAK DAVASI
HAKSIZ ZENGİNLEŞME
GÖREVLİ MAHKEME
KARAR ÖZETİ Kiracı; kiralayana karşı4 kira sözleşmesine dayanarak haksız zenginleşme hükümlerine göre alacak davası açarsa; görevli mahkeme, davanın miktar veya değerine göre belirlenir.
(1086 s. HUMK. m. 4,8)
(818 s. BK. m. 61)
Dava dilekçesinde, fazla haklar saklı tutularak 2.000.000 lira alacağın faiz ve masraflarla birlikte davalı taraftan tahsili istenilmiştir. Mahkemece, davanın kabulü cihetine gidilmiş; hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Dava dilekçesinde; davacı kiracı tarafından, kira sözleşmesine dayanılarak davalı kiralayandan, fazla haklar saklı tutularak (şimdilik kaydıyle) 2.000.000 lira alacağın haksız zenginleşmeye göre tahsili istenmiştir.
Davanın, açıklanan bu niteliği itibariyle 634 sayılı KMK.na tabi olmayacağı anlaşılmaktadır. Öte yandan; böyle bir dava, HUMK.nun değişik 8. maddesinin 2. fıkrasında sayılan davalardan da değildir ki, bu durumda mahkemenin görevinin belirlenmesinde anılan yasa maddesinin 1. fıkrasına göre davanın miktar veya değerine bakılmak gerekir.
HUMK.nun 4. maddesi hükümleri uyarınca; dava edilen miktar, alacağın son kısmı olmadığı ve alacağın tamamı da münazaalı bulunduğu takdirde, mahkemenin görevli olup olmadığı, alacağın tamamına göre belirlemek icabeder.
Mahkemece temyize konu kararda, 16.4.1993 tarihli ek bilirkişi raporuna dayanılarak alacağın tamamının 10.047.689 lira olduğu kabul edilmiş ve istemle bağlı kalınarak 2.000.000 liralık bölümü hüküm altına alınmış ve fazla-ya ilişkin istem de saklı tutulmuş bulunmaktadır.
Bu duruma göre; sözkonusu alacağın tamamı HUMK.nun değişik 8. maddesinin 1. fıkrasında Öngörüldüğü üzere, sulh hukuk mahkemesinin (6.3.1991 olan dava tarihi itibariyle> 2.000.000 liralık görece sınırını aşmaktadır.
O halde; belirtilen nedenle (kamu düzeniyle ilgili olması bakımından görev konusunun resen dikkate alınarak) davaya görevli asliye hukuk mahkemesinde bakılmak üzere dava dilekçesinin görev yönünden reddine karar verilmesi gerekirken, bu cihet düşünülmeksizin, davanın esası hakkında hüküm kurulması usul ve yasaya aykırıdır.
Bu itibarla, yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428. maddesi gereğince (BOZULMASINA), peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 17.1.1994 gününde oybirliğiyle karar verildi.