 |
T.C.
YARGITAY
3. Hukuk Dairesi
E: 1991/6181
K: 1991/5240
T: 20.05.1991
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
DAVA : Dava dilekçesinde suya elatmanın önlenmesi istenilmiştir. Mahkemece davanın kabulü cihetine gidilmiş, hüküm davalılar tarafından temyiz ediliştir.
Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
KARA : Davacının su kuyusunun, davalıların su kuyusundan çok önce açıldığı hususu çekişmesizdir.
Hükme dayanak yapılan teknik bilirkişi raporunda, davalıların sonradan açtığı kuyudan su çekilmesi halinde, davacının sözkonusu kuyusundaki suyun azalacağı ve dolayısıyle etkileneceği belirtilmiş ise de, bu etkilemenin derecesi ve ayrıca davalılara ait kuyunun kapatılması halinde eski durumun iade edilip edilemeyceği hususu saptanmamıştır.
Bu duruma göre; uzman bilirkişi veya bilirkişiler aracılığıyla yeniden ve uygulamalı biçimde keşif yapılarak, davacının kullanım şekli itibariyle öncelikle ihtiyaç miktarı da tesbit edilip davalıların kuyusundan su çekilmesi halinde, davacıya ait kuyu suyundaki etkilenme sonucu davacının kuyusunda kalan suyun sözkonusu ihtiyacına yetip yetmiyeceğinin ve ayrıca davalılarca açılmış kuyunun kapatıldığı takdirde (Medeni Kanunun 681. maddesi hükümleri gözönünde tutlarak) eski halin iade edilmiş olup olmayacağı hususunda da kesin biçimde saptanması ve böylece ortaya çıkacak sonuçlara uygun bir karar verilmesi gerekirken, bu yönler esik inceleme ile hüküm kurulması doğru değildir.
Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsiz, temyiz itirazları yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin ödenen temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine 20.5.1991 gününde oyçokluğuyla karar verildi.