 |
T.C.
YARGITAY
3. Hukuk Dairesi
E: 1989/9571
K: 1990/5935
T: 25.06.1990
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
DAVA : Dava dilekçesinde, 188.00 lira alacağın faiz ve masraflarla birlikte davalı taraftan tahsili istenilmiştir. Mahkemece, davanın reddi cihetine gidilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir.
Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
KARAR : Davacı, bonaya dayalı alacak takibine karşı itirazda bulunan davalının itirazının kaldırılması ve takibin devamı için İcra Tetkik Merciine vaki başvurusu üzerine İcra Tetkik Merciince itirazın reddedilmesinden sonra davacı ağır ceza mahkemesinde sahtecilik suçundan yargılanmış, ancak yargılama sırasında yapılan tahkikat sonunda sahteliğe konu yazı ve imzanın davalıya ait olduğu saptanarak beraat etmiştir.
Davacı bu surette kesinleşen hukuki durum karşısında bonoya bağlı alacağının tahsilini genel mahkemeden talep etmektedir.
Mahkemece, kesin hükmün varlığı ileri sürülerek dava red edilmiş ise de, itirazın kaldırılmasına ilişkin İcra Tetkik Mercii kararları ancak icra takibinin gerektirdiği hukuki sonuçları doğurur nitelikte olup HUMK.nun 237.maddesinde nitelikleri belirlenen kaziye-i muhkeme teşkil etmez.
Davanın iddia ve savunma doğrultusunda tahkikatı icra olunarak sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken kesin hükmün var olduğu gerekçesi ile reddi doğru değildir.
Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılışekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, peşin ödediği temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 25.6.1990 gününde oybirliğiyle karar verildi.