Hukuki.NET

T.C.
YARGITAY
3. Hukuk Dairesi
E: 1989/8925
K: 1990/5395
T: 11.06.1990

Yargıtay içtihatları bölümü

Yargıtay Kararı

 


 
DAVA : Dava dilekçesinde, 2977 Mark karşılığı 774.000 lira alacağın faiz ve masraflarla birlikte davalı taraftan tahsilli istenilmiştir. Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile 208.260 liranın tahsili cihetine gidilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup, gereği düşünüldü:
 
KARAR : Davada, davalının Almanya'da bulunduğu sırada oturduğu evde ödemediği kalorifer ve işletme masraflarına karşılık 774.000 lira alacak istenmektedir.
Davanın açıldığı tarih itibariyle dava miktarı dikkate alınarak, davaya asliye hukuk mahkemesinde bakılması gerekir. Dava, önceden asliye hukuk mahkemesinde açılmış ve bu mahkemenin görevsizlik kararı üzerine sulh mahkemesince temyize konu karar verilmiş ise de, asliye hukuk mahkemesinin sözü edilen kararı Yargıtay'dan geçmeksizin kesinleştiğinden bu karar, HUMK.nun 3156 sayılı Kanunla değişik 25. maddesinin son fıkrası hükmüne göre sulh mahkemesini bağlayıcı nitelikte değildir.
Almanya'da kain bir apartmanda, Türkiye Cumhuriyeti sınırları içinde geçerli bulunan 634 sayılı Kat Mülkiyeti Kanununun uygulanması ve bu suretle anılan Kanun uyarınca sulh mahkemesinin görevli olması sözkonusu olamayacağından görevli mahkemenin, genel hükümlere uygun olarak belirlenmesi zorunludur. 634 sayılı Kat Mülkiyeti Kanunu, düzenlediği konulardaki uyuşmazlıkların davaya konu olan meblağa bakılmaksızın sulh mahkemesinde çözümlenmesini öngörmektedir. O nedenle herşeyden önce uyuşmazlığın bu kanun kapsamında olup olmadığının belirlenmesi gerekir. Bir Türkiye Cumhuriyeti Kanununun Almanya'daki çok daireli binaların tabi olacağı rejimi düzenlenmesi sözkonusu olamayacağına göre uyuşmazlığın bu kanun kapsamında olduğu ileri sürülemez.
Alacağın kalorifer parası ve işletme giderinden kaynaklanmış olması uyuşmazlığın 634 sayılı Kanunun uygulanmasına yeterli değildir. Bütün bu nedenlerle dava dilekçesinin, davaya asliye hukuk mahkemesinde bakılmak üzere görev yönünden reddi gerekirken esas hakkında hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, peşin ödediği temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 11.6.1990 gününde oybirliğiyle karar verildi.
İçtihat:
Hukuk Forumlarından Seçmeler
  • Türk Telekom Borç 
  • 13.06.2025 08:58
  • [Mal Paylaşımı davaları] Mal Paylaşımı dava sonucu alacak Nafakadan düşülebilir mi 
  • 12.06.2025 08:44
  • SGK sözleşmeli özel hastane Savcılığa şikayet edilebilir mi ? 
  • 11.06.2025 20:01
  • Fuzuli İşgalci Evin Demirbaşlarını Söküp Götürebilir Mi 
  • 11.06.2025 18:54
  • Solidworks Lisanssiz kullanımi yanlış adreste arama 
  • 10.06.2025 01:05


    Yeni Mevzuat

  • KDV Filo Kiralama Şirketleri (Fleetcorp) Borçlarını Devir ALan Varlık Yönetim Şirketleri 

  • Filo Kiralama Şirketlerinin Borçlarının Varlık Yönetim Şirketlerine Devri Halinde KDV 

  • Trafik kazasında kusuru olmayan alkollü sürücüye kasko hasarı ödenir 

  • Keşide tarihinin tahrif edildiği ve ibraz sürelerinin geçtiği çekler Borçlu olunmadığının Tespiti 

  • İkinci Nesil İnternet Sitelerinin Hukuki Statüsü 




  • YARGITAY KARARLARI :
    İçtihat Arama motoru anasayfa   2007   2006   2005   2004   2003    2002    2001    2000   1999    1998    1997    1996   1995   1994   1993    1992    1991    1990    1989    1988    1987    1986    1985    1984    1983    1982    1981    1980    1979    1978    1977    1976    1975    1974    1973    1927-1972

    Diğer Bölümlerimiz +
    Tüm Hukuki NET forumları + Hukuki Portal + Hukuk Haberleri + Sözleşme ve dilekçe örnekleri + Mevzuat ve bilimsel incelemeler + Hukukçu Blogları + Avukat ilanları + Videolar + Linkler + Ansiklopedi ve Sözlük +

    İçtihat Arşivi  Eski içtihat dizini