 |
T.C.
YARGITAY
3. Hukuk Dairesi
E: 1989/7062
K: 1989/8746
T: 21.11.1989
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
DAVA : Dava dilekçesinde kira parasının 1.1.1989 gününden başlayarak aylık 210.000 lira olarak tesbiti istenilmiştir. Mahkemece davanın kısmen kabulü ile aylık kira parasının 150.000 lira olarak tesbiti cihetine gidilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
KARAR : 193 sayılı Gelir Vergisi Kanununun 94. maddesi hükmüne göre; kamu idare ve müesseseleri, iktisadi kamu müesseseleri, sair kurumlar, ticaret şirketleri, iş ortaklıkları, dernekler, vakıflar, dernek ve vakıfların iktisadi işletmeleri, menkul kıymetler yatırım fonu yönetenler, gerçek gelirlerini beyan etmeye mecbur olan ticaret ve serbest meslek erbabı, zirai kazançlarını bilanço veya zirai işletme hesabı esasına göre tesbit eden çiftçiler, aynı kanunun 70. maddesinde yazılı mal ve hakların kiralanması karşılığı yapılan ödemelerden Bakanlar Kurulunun 28.12.1988 tarih ve 88/13844 sayılı kararında belirtilen % 20 oranında ve kiraya verenin gelir vergisine mahsuben tevkifat yapmak zorunluluğundadırlar.
Vergi tevkifatı, 193 sayılı Gelir Vergisi Kanununun 93. maddesi ile konulan gayrimenkul sermaye irat sahiplerinin ödemek zorunda olduğu vergilerinin stopaj yoluyla tahsiline ilişkin bir yöntemdir. Gelir vergisi ise, kişilerin net kazancından, devletin kamu harcamalarını karşılamak üzere tahsil ettiği paydır.
Bu niteliği ile vergi yakıt parası, aydınlatma ve temizlik parası, sigorta veya Kat Mülkiyeti Kanununa göre ortak giderlerden sayılabilen diğer masraf kalemlerinden olmadığı için kira parasının tesbitinde unsur olarak dikkate alınamaz. Bu nedenle de kira parası, bu vergiyi kapsayıp kapsamadığı durumuna göre "brüt" ya da "net" olarak nitelendirilip belirlenemez.
Tarafların kira sözleşmelerinde anlaştıkları kira parasını stopaj dikkate alınarak "net" ve "brüt" olarak belirlemiş olmaları dahi, daha sonra uyuşmazlığa düşmeleri nedeni ile kira parasının mahkemece tesbiti gerektiğinde, bunun mahkeme kararında dikkate alınmasını gerektirmez. Çünkü sözleşmedeki kira parası uyuşmazlık üzerine artık uygulanabilirliğini kaybetmiş olduğundan ortadan kalkmış olup mahkemece yeniden belirlenmekte ve yukarıda açıklandığı üzere gelir vergisi stopajı taşınmazın kullanılmasının bir unsuru da bulunmadığından, kira parasına dahil veya ondan hariç olarak nitelendirme yapılıp ona göre kira parası saptanamaz.
Diğer taraftan, kiracının kira parasından tevkifat yaparak vergi dairesine yatırması, Gelir Vergisi Kanunundan doğan bir yükümlülüğü olup bu tevkifatın (stopaj) bir kira tesbit kararına konu olması, kamu hukuku alanı ile özel hukuk alanı arasındaki uygulama farklılığı nedeniyle doğabilecek çelişkili sonuçlar bakımından da sakıncalı olacağından, doğru görülmemiştir.
Bu nedenlerle kira parasının, anılan vergi tevkifatı (stopaj) gibi vergiye ilişkin kesintiler gözönünde tutulmaksızın tesbiti zorunludur.
SONUÇ : Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, (...) 21.11.1989 gününde oybirliğiyle karar verildi.