Hukuki.NET

T.C.
YARGITAY
3. Hukuk Dairesi
E:1988/3835
K:1988/10288
T:05.12.1988

Yargıtay içtihatları bölümü

Yargıtay Kararı

 


 
  • SUYA VE SU YOLUNA ELATMANIN ÖNLENMESİ
ÖZET : Köyün ortak gereksinimini [ihtiyacınıj karşılayan suların edinilmesi ve idaresi köy tüzel kişiliğine aittir. Bu durumda, köyün ortak gereksinimini karşılayan sularla ilgili uyuşmazlıklarda; köy tüzel kişiliğine bağlı olarak köy muhtarlarının davalı ve davacı olabilecekleri kabul edilmelidir.
(831 s. SUK m. 1)
 
Dava dilekçesinde suya ve su bendine vaki müdahalenin meni istenilmiştir. Mahkemece, davanın husemetten reddi cihetine gidilmiş, hüküm davacılar tarafından temyiz edilmiştir.
Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Suya ve su yoluna el atmanın önlenmesine ilişkin bu davada, davacı ve davalılardan bir bölümünün köy olduğu ve köy hükmi şahsiyetlerine temsilen köy muhtarlarının davacı ve davalı sıfatında bulundukları anlaşılmaktadır.
Mahkemece, köy muhtarlarının ancak köy ortak mallarına ilişkin olarak davacı ve davalı olabilecekleri, davada tapulu taşınmazların sulanmasının sözkonusu olması nedeni ile bu tür davalarda taşınmaz maliklerinin dava açabileceği kabul edilerek dava taraf ehliyetleri ve husumet yönünden red edilmiştir.
Köy Kanunundan, köyün müşterek yararlanmalarına konu olan her türlü faaliyet ve hususlarda köy ihtiyar heyeti ile köy muhtarının görevli kılındıkları ve köyün hükmi şahsiyetini köy muhtarının temsil edeceği belirtilmiştir.
Bundan ayrı 28.4.1926 tarihli ve 831 sayılı Sular Hakkında Kanun ile, 23.12.1934 tarihli ve 2659 sayılı Sular Kanununa Ek Kanun hükümlerine göre köyün müşterek ihtiyacını karşılayan suların tedarik ve idaresi köy hükmi şahsiyetine aittir. Bu durumda köyün müşterek ihtiyacını karşılayan sularla ilgili olarak çıkan uyuşmazlıklarda köy hükmi şahsiyetine izafeten köy muhtarlarının davalı ve davacı olabilecekleri kabul edilmelidir.
Mahkemece iddia ve savunmalar doğrultusunda gerekli araştırma ve inceleme yapılarak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken dava ve husumet ehliyeti yönünden reddi doğru değildir.
Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428. maddesi gereğince (BOZULMASINA  ve peşin ödediği temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 5.12.1988 gününde oybirliğiyle karar verildi.
İçtihat:
Hukuk Forumlarından Seçmeler
  • 2. küçük dairemde kira artış anlaşmazlığı 
  • 29.04.2025 15:42
  • Sözleşmede anarak whatsapp yazışmalarının yasal bildirim kanalı ilan edilmesi. 
  • 29.04.2025 00:17
  • Sözleşmedeki "görüş alınarak" ifadesi, görüşü alınan tarafa eylemi engelleme hakkı verir mi? 
  • 29.04.2025 00:03
  • [Babalık davaları] Evlat edinilen çocukların eski baba adı değişimi hk. 
  • 27.04.2025 11:06
  • Kısmi Kabul ve Kısmi Red Kararından Sonra 3/4 oranından indirimli icra vekalet ücreti 
  • 26.04.2025 09:11


    Yeni Mevzuat

  • KDV Filo Kiralama Şirketleri (Fleetcorp) Borçlarını Devir ALan Varlık Yönetim Şirketleri 

  • Filo Kiralama Şirketlerinin Borçlarının Varlık Yönetim Şirketlerine Devri Halinde KDV 

  • Trafik kazasında kusuru olmayan alkollü sürücüye kasko hasarı ödenir 

  • Keşide tarihinin tahrif edildiği ve ibraz sürelerinin geçtiği çekler Borçlu olunmadığının Tespiti 

  • İkinci Nesil İnternet Sitelerinin Hukuki Statüsü 




  • YARGITAY KARARLARI :
    İçtihat Arama motoru anasayfa   2007   2006   2005   2004   2003    2002    2001    2000   1999    1998    1997    1996   1995   1994   1993    1992    1991    1990    1989    1988    1987    1986    1985    1984    1983    1982    1981    1980    1979    1978    1977    1976    1975    1974    1973    1927-1972

    Diğer Bölümlerimiz +
    Tüm Hukuki NET forumları + Hukuki Portal + Hukuk Haberleri + Sözleşme ve dilekçe örnekleri + Mevzuat ve bilimsel incelemeler + Hukukçu Blogları + Avukat ilanları + Videolar + Linkler + Ansiklopedi ve Sözlük +

    İçtihat Arşivi  Eski içtihat dizini