 |
T.C.
YARGITAY
3. Hukuk Dairesi
E: 1988/1658
K: 1988/3732
T: 21.03.1988
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
DAVA : Safranbolu Sulh Hukuk Mahkemesi'nin 25.3.1986 günlü ve 1985/240 esas, 1986/71 karar sayılı hükmünün kesin olarak verilmesi ve yürürlükteki yasaya aykırı olduğu iddiasıyle C. Başsavcılığı'nın 4.2.1988 tarih ve hukuk 7 sayılı yazılarıyla kanun yararına temyiz edilerek bozulmasının istenmesi üzerine gereği düşünüldü:
KARAR : Davada köye elektrik getirtilmek için, köy halkının hane başına 20 gün çalıştırılmasına ve çalışmayanlardan 1200 lira yevmiye alınmasına dair köy ihtiyar heyeti kararının yerine getirilmemesi nedeniyle, davalılardan imece mükellefiyetinin karşılığı olarak 50.000 liranın tahsili istenilmiş ve mahkemece dava kabul edilerek hüküm kurulmuştur.
442 sayılı Köy kanununun 13. maddesinde köylünün mecburi olan işleri, 14. maddesinde de yapılması köylünün isteğine bağlı olan işler tahdidi olarak belirtilmekte, anılan 14. maddenin son fıkrasında yer alan "köye elektrik tesisatı vücuda getirmek" işi, yapılması köylünün isteğine bağlı işler arasında sayılmış bulunmaktadır.
Sözü edilen Kanunun 16. maddesinde de, köy ihtiyar meclisince hangi hallerde salma salınacağı belirtilmiş olup, 4. fıkrasında "köyün aylıklı adamlarının ücretleriyle mecburi işlerden başka hiç bir iş için ve hiç bir nam ve maksatla salma salınamaz. Bu suretle toplanan paralar bu işlerden başka hiç bir yere ve hizmete tahsis olunamaz" hükmü öngörülmüştür.
Olayda, sözü edilen kararda belirtildiği üzere, Harmancık köyü ihtiyar meclisince, köye yapılacak elektrik şebekesinin giderlerini karşılamak için hane başına 20 gün çalıştırılmasına, imece yükümlülüğünü yerine getirmeyenlerden 1250 lira yevmiye alınmasına karar verildiği anlaşılmaktadır. Bu durumda köye elektrik tesisi kurmak, köylünün mecburi olan işleri arasında bulunmadığına göre, bu işi yerine getirmeyenlerden alınmasına karar verilen paranın sözü edilen kanunun 16. maddesinin 4. fıkrası anlamında "salma" olarak kabul edilmesi mümkün değildir.
Diğer taraftan aynı Kanunun 66. maddesinde; köyce salınan parayı veya ihtiyar meclisince hükmedilen paraları vermeyenlere yirmi bir gün zarfında borcunu vermesi için köy muhtarı tarafından haber gönderilir. Yirmibir gün sonunda borçlu yine borcunu vermezse ihtiyar meclisinin mazbatası Hükümete gönderilir. Vali veya Kaymakam veya nahiye müdürü, maddenin müteakip fıkralarında belirtilen usule göre parayı tahsil eder.
Bu durumda, köy ihtiyar meclisince salınan veya hükmedilen paranın tahsil mercii, sözü edilen 66. maddede belirtildiği üzere ilgili idare olup, mahkeme bu hususta görevli bulunmamaktadır.
Bu sebeple; mahkemece dava dilekçesinin, HUMK.nun 7. maddesi uyarınca görev yönünden reddine karar verilmesi gerektiği halde, yazılı şekilde davanın esası hakkında karar verilmesi yasaya aykırı görülmemiştir.
Bu itibarla, yukarıda açıklanan nedenlerle C. Başsavcılığı'nın temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün HUMK.nun 427. maddesi gereğince sonuca etkili olmamak kaydıyla kanun yararına BOZULMASINA ve gereği yapılmak üzere kararın bir örneği ile dosyanın C. Başsavcılığı'na gönderilmesine, 21.3.1988 gününde oybirliğiyle karar verildi.