 |
T.C.
YARGITAY
3. Ceza Dairesi
E: 2003/4729
K: 2003/6258
T: 21.10.2003
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
- TAPULU YERDEN AĞAÇ KESMEK
- TAPUNUN HUKUKİ KIYMETİ
- BİLİR KİŞİNİN TARAFSIZLIĞI
İçtihat Özeti: 1) Dava konusu yerde orman ve arazi kadastrolarının yapılıp yapılmadığının araştırılarak, mahallinde uzman bilirkişi vasıtasıyla yeniden keşif yapılarak amenejman haritasının yanısıra memleket haritası ve celbedilecek hava fotoğraflarının tapu kaydıyla birlikte zemine tatbikiyle , tapuda yazılı miktar esas alınması gerektiği de nazara alınarak suça konu ağaçların kesim yerinin tapu kapsamında kalıp kalmadığıtıın yerin halen ziraat arazisi görünümünde olmakla birlikte evveliyatı itibariyle orman olup olmadığının ormandan kazanılarak,tarım arazisine dönüştürülüp dönüştürülmediğinintapunun ilk tesis tarihi itibariyle hukuki değerini koruyup korumadığının; iadeye tabi yerlerden bulunup bulunmadığının tesbitinden sonra sanığın kastı da değerlendirilerek hukuki durumunun belirlenmesi gerekir.
2) Orman ve ormancılıkla ilgili davalarda bilirkişilerin serbest orman mühendislerinden seçilmesi gerekir.
(6831 s. OK. m. 109)
Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunarak; gereği görüşülüp düşünüldü;
Yerinde görülmeyen sair itirazların reddine; Ancak
1) Mahallinde yapılan keşif sonucunda, sanık tarafından dosyaya ibraz edilen 27.5.1935 tarihli tapu kaydının mahalli bilirkişi vasıtasıyla zemine tatbikiyle mevkii ve hudutları itibariyle dava konusu yere ait olduğunun fen biHrkişinin raporundan anlaşılmasına karşılık, tapu kaydından yüzölçümünün 3600 m2 iken keşifte 10360 m2 olarak hesaplanmasına; orman mühendisi ve ziraat mühendisi bilirkişilerin raporundan da sahada yer yer dağılmış vaziyettemeşe ağaçları bulunup eğimin % 5-15 arasında olupkeşifte sadece amenejman haritasının uygulanmasına; tapu kaydından da tedavül görmeyip tapu komisyonunun 26.4.1'935 tarihli kararı mucibince tapu senedi verildiğinin anlaşılmasına göre öncelikte dava konusu yerde orman ve arazi kadastrolarının yapılıp yapılmadığının araştırılarak, mahallinde harita ve orman tekniğinden anlayan uzman orman mühendisi bilirkişi vasıtasıyla yeniden keşif yapılarak amenejman haritasının yanısıra memleket haritası ve celbedilecek hava fotoğraflarının tapu kaydıyla birlikte zemine tatpikiyle, tapu kaydında yazılı miktar ile zeminde ölçülen miktar arasındaki farklılık tapu kayıtlarında gayrisabit hudutlarının bulunması sebebiyle tapuda yazılı miktar esas"
alınması gerektiğide nazara alınarak suça konu ağaçların kesim yerinin tapu kapsamında kalıp kalmadığının yerin halen ziraat arazisi görünümünde otmakla birlikte eweliyatı itibarıyle orman olup olmadığının ormandan kazanılarak tarım arazisine dönüştürülüp dönüştürülmediğinin 13.7.1945 tarihinde yürürlüğe giren 4785 sayılı Kanun ve 5658 sayılı Kanuna göre tapunun ilk tesis tarihi itibarıyle hukuki değerini koruyup korumadığının; iadeye tabi yerlerden bulunup bulunmadığının tesbitinden sonra sanığın kastı da değerlendirilerek hukuki durumunun belirlenmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
2) Müsadere edilen emvalin bilirkişi vasıtasıyla' tesbit ettirilecek suç tarihindeki değeri üzerinden nisbi vekalet ücreti tayin edilmemesi,
3) 10.2.2003 tarihinde yürürlüğe giren ve TCK.nun 30. maddesinde değişiklik yapan 4806 sayılı Yasanın 1. maddesi ile para cezalarında bin liranın küsurunun atılması öngörülüp bu değişikliğinde sanık lehine hüküm doğurması nedeni ile sanık hakkında tayin olunan hafif para cezasındaki ve hapis cezasının para cezasına çevrilmesinde uygulanan bir gün hapis cezası karşılığı hafif para cezasındaki binliranın küsurunun atılması lüzumu,
4) Bilirkişi olarak mahkemece tayin edilen ve raporu hükme dayanak yapılan.orman mühendisi Vedat'ın Orman Bakanlığına bağlı ağaçlandırma Müdürlüğünde görevli olduğunun keşif zaptında tesbit edilen kimliğinden anlaşılmasına, dolayısıyla tarafsız sayılamayacağının Yargıtay Hukuk ve Ceza Dairelerinin yerleşmişiçtihatlarında da orman ve ormancılıkla ilgili davalarda bilirkişilerin serbest orman mühendislerinden seçilmesi gerektiğinin benimsenmesine göre ağaçlandırma müdürlüğünde çalışan ve tarafsız olmayan bilirkişi raporuna dayanılarak hüküm tesisi,
Bozmayı gerektirmiş sanık ve müdahil idarenin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı istem gibi (BOZULMASINA), 21.10.2003 gününde oybirliğiyle karar verildi.