 |
T.C.
YARGITAY
3. Ceza Dairesi
E: 2001/4379
K: 2001/5039
T: 10.5.2001
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
* İŞGAL VE FAYDALANMA
* SUÇ KASTI
Karar Özeti: Orman kadastrosu yapılırken bu husus ilan edilir ve kesinleştikten sonra da sınırlar, sınır taşlan dikilerek belirlenir. Bilirkişi raporunda, suç konusu yerin sınır taşları ile çevrili orman kısmında kaldığının bildirilmesine; sanığın dayandığı tapu kaydına konan "orman" şerhinin kaldırılması için açtığı davanın reddedilip kesinleşmesi karşısında "suç kastının varlığı ve işgal ve faydalanma" suçu belli görülmelidir.
(6831 s. OK. m. 93/1-3)
Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunarak;
gereği görüşülüp düşünüldü:
Yerinde görülmeyen sair itirazların reddine, ancak;
Yapılan keşif sonucu düzenlenen bilirkişi rapor ve krokilerinden suç konusu yerde 3116 sayılı Yasaya göre yapılan orman tahdidi aplikasyonu esas alınarak 1744 sayılı Yasa ile değişik 2/B uygulamasıyla sanığın dayandığı 163 parselin (A) ile gösterilen kısmın orman dışında çıkarıldığı (B) hangi ile gösterilen kısmın ise orman içerisinde kaldığı ve sanığın yaptığı 195 m2 lik iki katlı evin, 2138-2139 ve 2140 nolu orman tahdidi noktaları içerisinde kaldığı 1987 yılında tanzim edilen orman tahdit haritalarında da aynı şekilde görüldüğü, sanığın dayandığı tapu kaydına (7.2.1995 tarihinde orman tahdit komisyonunca devlet ormanı olarak belirlenen alan içinde kaldığına dair şerh verildiği), sanık tarafından 163 parseldeki orman şerhinin kaldırılması talebiyle (Antalya 1. Asliye Hukuk Mahkemesi)ne açılan dava sonucunda; suç konusu yeride içine alan 985 m2 yeri ile ilgili talebin reddine 23.11.1998 tarihinde 97/718-98/1130 sayılı karar verildiği ve bu kararın Yargıtay 1. Hukuk Dairesi tarafından onanarak kesinleştiği anlaşılmıştır.
Orman tahdidi: yapılıp kesinleşen yerlerde tesis edilen tapu kaydının hukuken geçerliliği yoktur. Orman kadastrosu yapılan bir yerin orman olduğunun herkes tarafından bilinmesi asıldır. Orman kadastrosu yapılırken bu husus ilan edilir ve kesinleştikten sonra da hudutlar orman hudut taşları dikilmek suretiyle belirlenir, somut olayda da suç yerinin 2138-2139 ve 2140 nolu sınır taşları çevrili orman kısmında kaldığı bilirkişi raporunda açıkça ifade edilmiştir.
Bundan ayrı olarak dava konusu parsele orman tahdit komisyonunca orman tahdidi içinde kaldığı için 7.2.1995 tarihinde şerh verilmiş, sanığın bu şerhin iptali için Asliye Hukuk Mahkemesine açtığı davanın sonucunda suç konusu yeride içine alan 985 m2 yer ile ilgili talep reddedilerek kesinleşmiştir.
İzah edilen bu hususlar karşısında sanığın suç konusu yerin orman olduğunu bilmediği şeklindeki savunmaya itibar edilemeyeceği gibi suç kastının yokluğundan da bahsedilmeyeceğinden sanığın işgal ve faydalanma suçu sübuta erdiği gözetilmeden yazılı gerekçe ile beraatına karar verildiği,
Bozmayı gerektirmiş müdahil vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı istem gibi (BOZULMASINA), 10.5.2001 gününde oybirliğiyle karar verildi.