 |
T.C.
YARGITAY
3. Ceza Dairesi
E: 2001/2125
K: 2001/2803
T: 28.3.2001
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
* ORMANDAN İŞGAL VE FAYDALANMA
* YÖNETSEL İŞLEMLE EYLEMİN SUÇ OLMAKTAN ÇIKMASI
Karar Özeti: Yapılıp kesinleşen arazi kadastrosunda suç konusu yerin orman niteliği ile saptama görüp tapuya tescil edildiği, bu hususu bilmemeleri mümkün olmayan, kasıtlarının yokluğundan da söz edilemeyecek sanıkların işgal edip faydalandıkları tarihte yerin orman olduğu, sonradan 2/B madde uygulama ile orman dışına çıkarılma "yönetsel" bir işlem olup suçun oluşmasını ortadan kaldırmayacağı cihetle cezalandırılmaları gerekir.
(6831 s. OK. m. 93/1)
(765 s. TCK. m. 2/2)
Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunarak; gereği görüşülüp düşünüldü:
Sanıklar Ali oğlu Hüseyin ile Ali oğlu 1980 doğumlu Mehmet'in isnat edilen suçu işlediklerine dair şüpheden uzak herhangi bir delil bulunmadığı gibi suça konu yeri sanıkların anneleri Yasemen ve kardeşleri Celal işgal edip faydalandıkları anlaşıldığından müdahil idare vekilinin bu sanıklara yönelik temyiz itirazları, oluşa, yapılan yargılamaya, toplanan delillere, gerekçeye ve takdire göre yerinde görülmemiş olduğundan, reddiyle bu sanıklara dair beraat hükmünün ONANMASINA,
Sanıklar Ahmet, Yasemen 1932 doğumlu Hüseyin oğlu Mehmet ve Celal'e yönelik temyize gelince;
Sair itirazlar yerinde görülmemiştir. Ancak;
Suça konu yer 5.11.1984 yılında yapılıp kesinleşen arazi kadastrosunda 299.100 m2 miktarında orman vasfı ile tesbit görüp 48 numaralı parsel olarak tapuya tescil edildiği anlaşıldığından bu hususu sanıkların bilmemelerinin de mümkün olmadığı gibi suç kasıtlarının yokluğundan da bahsedilmeyeceğinden sanıkların suça konu yeri işgal edip faydalandıkları tarihte yerin orman olduğu bilahare 2/B maddesi uygulaması ile orman sınırları dışına çıkarılma ise idari bir işlem olup suçun oluşmasını ortadan kaldırmayacağı gözetilmeyerek sanıkların bilirkişi tarafından tesbit edilen ve suç tarihinde orman sınırları içinde bulunan 82.250 m2 orman sahasını işgal ve faydalanma suçundan cezalandırılmaları gerektiği gözetilmeyerek yerinde görülmeyen gerekçe ile yazılı şekilde hüküm kurulması,
Bozmayı gerektirmiş müdahil vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı (BOZULMASINA), 28.3.2001 gününde oybirliğiyle karar verildi.