 |
T.C.
YARGITAY
3. Ceza Dairesi
E: 1990/6198
K: 1990/12233
T: 30.11.1990
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
- ORMAN SUÇU (ORMAN SINIR İŞARETLERİ İLE DAMGA VE NUMARALARI BOZMAK)
ÖZET: Orman Kanununun 1/f maddesi uyarınca, orman sayılmayan yer kabulü gerektiği de gözönünde tutularak sanıklardan Cemil'in oluşan eyleminin Orman Kanunun 116/B maddesi aracılığıyla 109. maddesindeki unsurlara uygun bulunduğu, sadece taşımacı durumunda olan diğer sanıkların ise emvalin kaçak sayılmaması nedeniyle eylemlerinde suç unsurları oluşmadığı gözetilmeyerek ve delillerin yanlış değerlendirilmesi sonucu yazılı madde ile hüküm kurulması yasaya aykırıdır.
(6831 s. OK. m. 109)
Orman Kanununa muhalefetten sanık Cemil hakkında yapılan duruşma sonunda; mahkumiyetine dair, (Bulancak Sulh Ceza Mahkemesi)nden verilen 3.11.1989 günlü ve 39/237 sayılı hüküm o yer C. Savcısı tarafından temyiz edilmiş olduğundan, mahallinden gönderilen evrak C. Başsavcılığı'nın 23.5.1990 günlü tebliğnamesiyle Daireye verilmekle okunarak, gereği görüşülüp düşünüldü:
Duruşma sırasında sanığın savunmasının araştırılması amacıyla mahallinde yapılan uygulama keşif sonucu düzenlenen bilirkişi raporlarında suç konusu yerin sanık tarafından verilen bilgilere göre .getirtilen Aralık 1959 tesis tarihli ve Mart 1976 tarihinde tedavül görmüş tapu kaydı hudutları içinde kaldığı ve suç konusu emvalin bu yerden sanık Cemil tarafından kesilerek sağlandığı, diğer sanıkların taşımacı durumunda bulundukları belirlenmiş olmasına göre; Orman Yasasının 1/f maddesi uyarınca orman sayılmayan yer kabulü gerektiği de gözönünde tutularak sanıklardan Cemil'in oluşan eyleminin, Orman Yasasının 116/B maddesi delaletiyle 109. maddesindeki unsurlara uygun bulunduğu, sadece taşımacı durumunda olan diğer sanıkların ise emvalin kaçak sayılmaması nedeniyle eylemlerinden suç unsurları oluşmadığı gözetilmeyerek ve delillerin yanlış değerlendirilmesi sonucu yazılı madde ile hüküm kurulması,
Bozmayı gerektirmiş, o yer C. Savcısının temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı istem gibi BOZULMASINA, Ancak; suçun işlendiği 21.1.1987 tarihinden itibaren inceleme tarihine kadar eylemin tabi bulunduğu TCK.nun 102/5, 104/2 maddelerinde öngörülen 3 yıllık zamanaşımı süresi gerçekleşmiş olduğundan sanıklar hakkında kamu davasının ortadan kaldırılmasına, 30.11.1990 gününde oybirliğiyle karar verildi.