 |
T.C.
YARGITAY
3. Ceza Dairesi
E:1990/327
K:1990/6356
T:05.06.1990
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
* ORMAN SUÇU
ÖZET : Marangoz olduğunu beyan eden sanığın kaçak orman mallarını atölyesinde biçtikleri sonra satmak amacıyla ilçeye götürmekte iken yakalandığını kabul ve ifade ederek, orman ürünü ticaretiyle uğraştığını ortaya koymuş bulunmasına göre; saptanan eylemi, Orman Kanununun 108/2. maddesindeki suçu oluşturur.
(6831 s. OK. m. 108/2)
Orman Kanununa muhalefetten sanıklar Kamil, İsmet, İsmail hakkında yapılan duruşma sonunda; sanık Kamil hakkında anılan Yasanın 108/1; 647 sayılı Kanunun 4. maddeleri gereğince neticeten 14.000 lira ağır para cezası ile mahkumiyetine, tazminat, nisbi harç ve yargılama giderinin sanıktan tahsiline, diğer sanıkların beraatine dair, (Tosya Sulh Ceza Mahkemesi)nden verilen 27.6.1989 günlü ve 287/334 sayılı hüküm müdahil ile sanık Kamil vekili tarafından temyiz edilmiş olduğundan, mahallinden gönderilen evrak C. Başsavcılığı'nın 12.12.1989 günlü tebliğnamesiyle daireye verilmekle okunarak, gereği görüşülüp düşünüldü:
Müdahil temsilcisinin, beraatlerine karar verilen sanıklar İsmet ile İsmail haklarındaki hükme ilişkin itirazları yerinde görülmediğinden reddiyle bu sanıklara dair beraat kararının onanmasına.
Müdahilin diğer sanık Kamil'e ilişkin temyiz itirazları ile bu sanık vekilinin temyiz itirazlarına gelince;
Yerinde görülmeyen sair itirazların reddine. Ancak:
1- Davanın dayanağını oluşturan ve imzacı tanıkların yeminli ifadeleriyle doğrulanan suç saptama tutanağı içeriğine, bilirkişi raporlarına suç konusu emvalin ikinci sınıf kerestelik nitelikte olup köylülere zati yakacak ihtiyacı için verilen taşıma tezkeresine uygun bulunmadığının açıkça belirlenmesine, sorgusunda marangoz olduğunu beyan eden sanığın bu emvali atölyesinde biçtikleri sonra, satmak amacıyla ilçeye götürmekte iken yakalandığını kabul ve ifade ederek, orman ürünü ticaretiyle iştigal ettiğini açıkça ortaya koymuş bulunmasına göre; saptanan eyleminin Orman Yasasının 108/2. maddesindeki suçu oluşturduğu gözetilmeyerek yazılı maddeyle hüküm kurulması,
2- Uygulamaya göre de;
a) Hükmedilen tazminat miktarı üzerinde hesaplanan nisbi harcın 7510 lira 90 kuruş yerine 22.533 lira olarak fazla tayini,
b) Reddedilen tazminat talebi miktarı olan 698.837 lira üzerinden hesaplanan nisbi vekalet ücretinin 67.926 lira yerine 77.789 lira olarak fazla hesaplanması,
Bozmayı gerektirmiş, sanık vekili ile müdahil temsilcisinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu sebeplerden dolayı istem gibi BOZULMASINA, 5.6.1990 gününde oybirliğiyle karar verildi.