 |
T.C.
YARGITAY
3. Ceza Dairesi
E: 1988/125
K: 1988/12436
T: 24.10.1988
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
DAVA : Orman Kanununa muhalefetten sanık Niyazi hakkında yapılan duruşma sonunda, anılan Yasanın 93/2, TCK.nun 59. maddeleri gereğince neticeden 10 ay hapis cezası ile mahkumiyitine, cezasının teciline, yapılan giderinin sanıktan tahsiline dair, (Isparta Sulh Ceza Mahkemesi)den verilen 22.9.1987 günlü ve 65/1376 sayılı hüküm sanık vekili tarafından temyiz edilmiş olduğundan, mahallinden gönderilen evrak C. Başsavcılığı'nın 14.1.1988 günlü tebliğnamesiyle daireye verilmekle okunarak, gereği görüşülüp düşünüldü:
KARAR : Aralarında mevcut şahsi ve fiili irtibat nedeniyle, dairemizin 1988/125 ve 1988/130 esas numaralarında kayıtlı dava dosyalarının birlikte incelenmesi sonunda;
Sanığın Yakaören Köyü Devraz Devlet Ormanının Kuyucak Mevki'inde 6480 m2 yüzölçümündeki erozyon sahasında açma yaptığından söz edilerek düzenlenen 20.10.1986 gün ve 3171 sayılı suç saptama tutanağına dayanılarak 8.1.1987 tarihinde düzenlenen iddianame ile Orman Yasasının 93, 83/2. maddeleri uyarınca cezalandırılması istemiyle hakkında açılan kamu hukuku davasının Isparta Sulh Ceza Mahkemesi'nin 987/65 esas numarasında kayıtlı olarak duruşmasının yapıldığı ve ayrıca, aynı sanığın aynı devlet ormanının aynı mevkiinde 13132 m2 lik alanda yine açma yaptığından söz edilerek düzenlenen aynı tarihli ve 3172 numaralı diğer tutanağa istinaden aynı tarihte düzenlenen iddianeme ile yasanın aynı maddelerine göre ceza tayin edilmek üzere açılan ikinci davanın da yan mahkemenin 987/64 esas numarasına kayıt edilerek duruşmanın diğer dosya ile aynı tarihlerde yürütülüp keşfinin dahi aynı günde yapıldığı ve her iki davanın 22.9.1987 tarihinde ayrı ayrı sonuçlandırılarak, karara bağlandığı anlaşılmakla;
Sözü edilen irtibat ve eylemlerin niteliği yönünden her iki davanın öncelikle CMUK.nun 3,4. maddeleri uyarınca birleştirilmelerine karar verdikten sonra,
Mahallinde imzacı tanıklar ya da bunlardan birisi hazır bulundurulmak sureti ile uzman bilirkişi aracılığıyla yapılacak keşifte, her iki davada suç konusu olarak gösterilen yerlerin arazi üzerindeki konumların hudut ve aralarındaki mesafelerin uygulamalı olarak belirlenip, bir kroki üzerinde gösterilmesi, suç konusu sahaların hangi tarihte açıldıkları da bilirkişi aracılığıyla aralarındaki mesafe ve açma tarihleri bakımından eylemin aynı suç işleme kastından kaynaklanan tek bir suç teşkil edip etmediğinin ve TCK.nun 80. maddesinin uygulanmasına yer olup olmadığının incelenip, tartışılması ve sonucuna göre sanığın hukuki durumunun taktir ve tayini gerektiği gözetilmeyerek her iki davanın konusunu oluşturan, eylemlerin ayrı suçlar oluşturduğu gerekçesiyle ve yazılı şekilde ayrı ayrı mahkumiyet hükmü kurulması,
Bozmayı gerektirmiş, sanık vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan kazanılmış hak saklı kalmak üzere hükmün bu sebeplerden dolayı BOZULMASINA, 24.10.1988 gününde oybirliğiyle karar verildi.