 |
T.C.
YARGITAY
2. Hukuk Dairesi
E: 2006/1221
K: 2006/7986
T: 22.05.2006
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hükmün kanun yararına bozulması Adalet Bakanlığının yazısı üzerine Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından istenilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü.
Davacı Feride Şeker'in 24/9/2003 tarihinde hasımsız olarak açtığı davada, 1968 doğumlu oğlu İbrahim Şeker'in 1995 yılında hiçbir sebep yokken ortadan kaybolduğunu ve o günden beri haber alamadığını, araştırmalarının sonuçsuz kaldığını belirterek gaipliğine karar verilmesini istediği, mahkemece davanın kabulüne karar verildiği anlaşılmaktadır.
4721 sayılı Türk Medeni Kanununun 32. maddesi;
"Ölüm tehlikesi içinde kaybolan veya kendisinden uzun zamandan beri haber alınamayan bir kimsenin ölümü hakkında kuvvetli olasılık varsa, hakları bu ölüme bağlı olanların başvurusu üzerine, mahkeme bu kişinin gaipliğine karar verileceğini, aynı Kanunun 33. maddesinde ölüm tehlikesinin üzerinden en az bir yıl veya son haber tarihinin üzerinden en az beş yıl geçmiş olması ve mahkemece, gaipliğine karar verilecek kişi hakkında bilgisi bulunan kimselerin belirli bir sürede bilgi vermeleri için usulüne göre yapılan ilanla çağırılması ve bu sürenin ilk ilanın yapıldığı günden başlayarak en az altı ay olduğunu hükme bağlamıştır.
İncelenen dosyadan, söz konusu ilamın 29/6/2004 tarihinde yapıldığı, hüküm tarihi itibarıyla altı aylık ilan süresinin dolmadığı anlaşılmıştır.
Mahkemece, Türk Medeni Kanununun 33. maddesinde öngörülen ikinci bir ilanın yapılmaması ve ilan süresi dolmadan İbrahim Şeker'in gaipliğine ilişkin hüküm kurulması usul ve yasaya aykırıdır.
SONUÇ: Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 427/6. maddesine dayalı kanun yararına bozma isteğinin açıklanan sebeple kabulü ile hükmün sonuca etkili olmamak üzere (BOZULMASINA), oybirliğiyle karar verildi.