 |
T.C.
YARGITAY
2. Hukuk Dairesi
E : 2004/887
K : 2004/1716
T : 16.02.2004
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hükmün kanun yararına bozulması Adalet Bakanlığının yazısı üzerine Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından istenilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü.
Davacının 14.06.2000 tarihli dava dilekçesi ile davalı aleyhine açtığı davada, küçük kızı Berna'nın babasının davalı olduğunun tespitine, maddi ve manevi tazminat ile kızı için nafakaya karar verilmesini isteği, mahkeme 8.11.2002 tarihli kararla maddi ve manevi tazminata ilişkin talebin feragat nedeniyle reddine, babalık davasının kabulüne karar verildiği ve hükmün temyiz edilmeksizin kesinleştiği anlaşılmıştır.
1 Ocak 2002 tarihinde yürürlüğe giren 4721 Sayılı Türk Medeni Kanununun 301. maddesinin son fıkrası ile babalık davasının kamu düzenini de ilgilendirdiği dikkate alınarak Cumhuriyet Savcısı ile Hazineye ihbar edileceği kuralı getirilmiştir.
İncelenen dosyadan, davanın Cumhuriyet Savcısı ve Hazineye ihbar edilmediği anlaşılmaktadır.
Mahkemce,Cumhuriyet Savcısı ve Hazineye dava ihbar edilmeden hüküm kurulması, anılan madde hükmüne aykırıdır.
SONUÇ: Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 427/6. maddesine dayalı kanun yararına bozma isteğinin açıklanan sebeple kabulü ile hükmün sonuca etkili olmamak üzere BOZULMASINA, oybirliğiyle karar verildi. 16.02.2004