 |
T.C
YARGITAY
2. HUKUK DAİRESİ
E: 2004/4342
K: 2004/6810
T: 08.05.2004
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
- TANIMANIN İPTALİ
- HUKUKİ YARAR
- TANINAN ÇOCUĞUN NÜFUS KAYITLARI
İçtihat Özeti: Davacı, tanımanın iptali halinde kurum tarafından rücu edilecek kişi olduğundan davada hukuki yararı vardır. Çocuğun anasına ait nüfus kaydı getirtilip, çocuğun tanınmadan önce başka bir erkekle soybağı olup olmadığı da araştırılıp sonucuna göre karar verilmelidir.
(4721 s. MK. m. 298, 300, 299)
Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hükmün temyizen murafaa icrası suretiyle tetkiki istenilmekle dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü.
Dava, tanımanın iptali isteğine ilişkindir.
Tanıma işlemi, Türk Kanunu Medenisi yürürlükte iken (1.11.1999 tarihinde) yapılmış, iptal davası ise 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun yürürlüğünden sonra (22.7.2003 tarihinde) açılmıştır.
Tanımanın iptalini isteyen davacı; tanınan çocuğa, sigortalı iken ölen babası Fevzi'den dolayı Sosyal Sigortalar Kurumunca (...gelir) bağlanmış olması sebebiyle kurumun rücuan tazminat talep ettiği kişidir. Kurum tanıma nedeniyle hak sahibi olmuş olan çocuğa gelir bağlandığına ve bağladığı bu geliri, sigortalısının ölümüne sebebiyet veren davacıdan rücuan talep ettiğine göre, tanıma işleminin geçersiz kılınmasında, davacının hukuki yararı bulunmaktadır. Bu bakımdan davacının ".. diğer ilgili" (TMK. 298) olarak dava açma hakkının mevcut olduğu kabul edilmiştir. Çocuk Elifin anasına ait nüfus kaydı getirtilmemiş, anasının medeni hali ve tanımadan önce çocuğun ana hanesinde kayıtlı olup olmadığı, başka bir erkekle soybağı bulunup bulunmadığı araştırılmadığı gibi çocuğun annesine de husumet yöneltilmemiş-tir. Bu bakımdan; mahkemece; çocuğun annesi Nülüfer'e husumeti yöneltmek annenin nüfus kayını (medeni durumunu gösterecek şekilde) getirtmek ve çocuğun tanımadan önce bir başka erkekle soybağı bulunup bulunmadığını da araştırmak öncelikle davanın hak düşürücü süre içerisinde açılıp açılmadığını belirlemek, dava hak düşürücü süre içinde açılmış ise annenin göstereceği delilleri toplamak ve hasıl olacak sonuç uyarınca karar vermekten ibarettir. Bu yönler gözetilmeden eksik hasımla ve eksik tahkikatla hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Temyiz edilen kararın yukarıda gösterilen sebeple (BOZULMASINA), bozma sebebine göre diğer yönlerin incelenmesine yer olmadığına, duruşma için takdir olunan 400.000.000 TL. vekalet ücretinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine, temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine, iş bu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 8.12.2004 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.