 |
T.C.
YARGITAY
2. Hukuk Dairesi
E: 2004/428
K: 2004/1064
T: 28.1.2004
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
DAVA : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm nafakalar yönünden temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:
KARAR : 1-Taraflar hakim önünde bizzat dinlenilmemiş ve davalı vekilinin beyanı esas alınarak boşanmaya karar verilmiştir.
"Evlilik en az bir yıl sürmüşse, eşlerin birlikte başvurması ya da bir eşin diğerinin davasını kabul etmesi halinde evlilik birliği temelinden sarsılmış sayılır. Bu halde boşanma kararı verilebilmesi için hakimin, bizzat tarafları dinleyerek iradelerin serbestçe açıklandığına kanaat getirmesi ve boşanmanın mali sonuçları, çocukların durumu hususunda taraflarca kabul edilecek düzenlemeyi uygun bulması şarttır. Bu halde tarafların ikrarlarının hakimi bağlamayacağı ( TMK.md. 184/3 )hükmü uygulanmaz" ( TMK.md.166/3 )
Taraflar tek bir konuda anlaşamamış olsalar dahi, Türk Medeni Kanununun 166/3.maddesi uyarınca delil toplanmadan karar verilemez. Bu gibi haller de tarafların iddia ve savunmaları çerçevesinde delilleri toplanıp Türk Medeni Kanununun 166 maddesinin 1, 2 ve 4. fıkralarına göre değerlendirme yapılmalıdır.
Türk Medeni Kanununun 166/3. maddesi şartları oluşmadan, tarafların delilleri sorulmadan ve gösterilen deliller getirtilip, tanıkları dinlenmeden olayların varlığının kabulü sonucu,boşanmaya karar verilmesi usul ve yasa hükümlerine aykırıdır. Ancak bu yön temyiz edilmediğinden, bozma yapılmamış yanılgıya işaret edinilmekle yetinilmiştir.
2-Temyiz nedenlerine hasren yapılan incelemeye gelince;
a-Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre davacının aşağıdaki bent dışında kalan temyiz itirazları yersizdir.
b-Taraflardan delilleri sorulup toplanmadan ve Türk Medeni Kanunun 175. maddesi şartlarının oluşup oluşmadığı belirlenmeden eksik inceleme ile yazılı olduğu şekilde kadın yararın yoksulluk nafakası verilmesi doğru değildir.
3- 4787 Sayılı Aile Mahkemelerinin Kuruluş ve Yargılama Usullerine Dair Kanunun 4/1 maddesi; 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun ikinci kitabından ( MK. md. 118-494 ) kaynaklanan bütün davaların Aile Mahkemesinde bakılacağını, geçici l. maddesi de; sonuçlanmamış davaların yetkili ve görevli aile mahkemesine devredileceğini hükme bağlamıştır. Karar bozulmakla sonuçlanmamış hale gelmiştir. Bu açıklama karşısında işin görev yönünün de düşünülmesi zorunludur.
SONUÇ : Temyize konu kararın 2/b bentte gösterilen sebeplerle yoksulluk nafakası yönünden BOZULMASINA, hükmün tedbir nafakasına ilişkin bölümünün ise 2/a bendinde belirtilen nedenlerle ONANMASINA, temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine 28.01.2004 gününde oybirliğiyle karar verildi.