 |
T.C.
YARGITAY
2. Hukuk Dairesi
E: 2004/3738
K: 2004/4779
T: 15.04.2004
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hükmün kanun yararına bozulması Adalet Bakanlığının yazısı üzerine Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından istenilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü.
l Ocak 2002 tarihinde yürürlüğe giren 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun 315. maddesi ile "evlat edinme kararı, evlat edinenin oturma yeri; birlikte evlat edinmede eşlerden birinin oturma yeri mahkemesince verilir. Mahkeme kararıyla birlikte evlatlık ilişkisi kurulmuş olur" hükmü getirilerek, evlat edinmeye izin kararı verilmesi usulü kaldırıldığından, dava ve hüküm tarihi itibariyle Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 8. maddesinin 5. bendindeki evlat edinme davalarında Sulh Hukuk Mahkemesinin görevli olduğuna ilişkin hükümde zımni olarak yürürlükten kaldırılmıştır.
469 sayılı Mehakimi Şer'iyenin Ilgasına ve Mehakim Teşkilatına ait Ahkamı Muadil Kanununun 3. maddesinde "Asliye Mahkemeleri, Sulh Mahkemelerinin salahiyetleri haricinde kalan bilcümle hukuk, ceza, ticaret davalarını usul ve kanuna tevfikan kabili temyiz olmak üzere görür" hükmü gereğince, Asliye Hukuk Mahkemesinin görevi asıl, Sulh Hukuk Mahkemesinin ise istisnadır.
4787 sayılı Aile Mahkemelerinin Kuruluş, Görev ve Yargılama Usullerine Dair Kanunun 4. maddesinin 1. bendinde 22.11.2001 tarihli 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun 2. Kitabı ile 03.12.2001 tarihli ve Türk Medeni Kanununun Yürürlüğü ve Uyguluma Şekli Hakkında Kanuna göre aile hukukundan doğan dava ve işlerde aile mahkemelerinin görevli olduğuna ilişkin hüküm mevcuttur.
Yukarıda açıklanan hükümler çerçevesinde, 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun yürürlüğe girdiği l Ocak 2002 tarihinden itibaren aile
mahkemelerinin faaliyete geçtiği tarihe kadar evlat edinme davalarında görevli mahkeme, Asliye Hukuk Mahkemesidir.
Hüküm tarihinde Asliye Hukuk Mahkemesinin görevli olduğu nazara alınarak, resen dava dilekçesinin görev yönünden reddine karar verilmesi gerekirken, mahkemece esasa girilerek yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır.
SONUÇ: Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 427/6. maddesine dayalı kanun yararına bozma isteğinin açıklanan sebeple kabulü ile hükmün sonuca etkili olmamak üzere BOZULMASINA, oybirliğiyle karar verildi. 15.04.2004