Hukuki.NET

T.C.
YARGITAY
2. Hukuk Dairesi
E: 2004/2676
K: 2004/3588
T: 22.3.2004

Yargıtay içtihatları bölümü

Yargıtay Kararı

 


DAVA : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:
KARAR : Davacı koca, kendisinin Almanya'da karısının ise Türkiye'de olmak üzere onbeş yıldır ayrı yaşadıklarını, Türkiye'de askerlik için geldiği 2002 yılı Nisan ayında ( T... ) isimli kız çocuğun nüfusuna kayıtlı olduğunu öğrendiğini, onbeş yıl boyunca Türkiye'ye gelmediğini, karısıyla hiçbir ilişkisinin olmadığını ileri sürmüş, bu çocuğun soybağının reddini istemiştir.
Tarafların 1983 yılında evlendikleri, soybağının reddi istenen çocuğun 7.7.1996 doğumlu olarak, 1.6.1998 tarihinde davacının aile nüfusuna kayıt ettirildiği dosyadaki nüfus kaydından anlaşılmaktadır.
Dava, ana ( davacının eşi ) ve çocuk aleyhine açılmış, çocuğu davada velayeten annesi temsil etmiştir.
Davalı ana, iddiayı kabul etmiş, soybağının reddi istenen çocuğun, evlilik dışı yaşadığı başka bir erkekten olduğunu açıklamıştır.
Mahkemece dava hak düşürücü sürede açılmadığı belirtilerek reddedilmiştir. Gerekçede; Türk Medeni Kanununun 289. maddeye göre kocanın " her halde " çocuğun doğumundan başlayarak beş yıl içinde bu davayı açabileceği, 289/3 maddedeki " ek sürenin " çocuğun açacağı dava için olduğu, bu süreden kocanın yararlanamayacağı açıklanmıştır.
Karar davacı koca tarafından temyiz edilmiştir.
Kocanın açacağı soybağının reddi davasında dava açma süresi önceki Medeni Kanunumuzda ( 743 Sayılı TKM. ) üç farklı şekilde düzenlenmiştir.
1- Genel kural kocanın, çocuğun doğduğunu öğrendiği tarihten itibaren bir ay içinde bu davayı açabileceğine ilişkin hüküm ( md. 242 )
2- Kocanın, cocuğu tanımak veya süresinde reddetmemek hususunda iğfal olunduğunu iddia ve ispat etmesi halinde; iğfal edildiğini öğrendiği tarihten itibaren ek bir aylık süre içinde davayı açabileceğine dair kural ( md. 246/2 )
3- Davanının süresinde açılmaması haklı bir sebepten ileri gelmişse, sürenin geçmesine bakılmaksızın bu davanın açılabileceğine dair düzenleme ( md. 246/3 )
Öğreti ve uygulamada bu son durumun gerçekleşmesi halinde zaman geçirilmeksizin en kısa zamanda davanın açılabileceği kabul görmüştü.
4721 sayılı yeni Türk Medeni Kanunumuzda, soybağının reddi davasında dava açma süresi 289 ve 291 maddelerde düzenlenmiştir. Kocanın ve çocuğun açacağı davadaki hakdüşürücü süre 289. maddede diğer ilgililerin açacağı davadaki hakdüşürücü süre ise 291. maddede de hükme bağlanmıştır. Soybağına ilişkin düzenlemenin tümü madde gerekçeleri incelendiğinde; sürelerin önceki kanunumuza göre daha uzun tutulduğu, iki ayrı sürenin öngörüldüğü görülmektedir.
1- Genel kural olarak bir ve beş yıllık süreler,
2- Bu süreler içinde davanın açılamaması " gecikmeyi haklı kılan bir sebepten" kaynaklanmış ise, bu sebebin ortadan kalkmasından itibaren ek bir yıllık süre kabul edilmiştir. Önceki kanunumuzdaki " kocanın iğfal edilmiş olması halinin " de yeni kanunumuzda " gecikmeyi haklı kılan sebeplerin" içine alındığı anlaşılmaktadır. Bütün bu açıklamalar ışığında; 289. maddedeki ek dava açma süresinin sadece çocuk için değil, kocanın açacağı soybağının reddi davası için de geçeril olduğunun kabulü yasanın amacına uygun olur.
Davacı, gecikmeyi haklı kılan bir sebep olduğunu ileri sürmüştür. O halde; çocuğun nüfusa tesciline dayanak oluşturan belgeler getirtilmeli, gecikmeyi haklı kılan sebebin ortadan kalktığı tarihten itibaren ek bir yıllık süre içinde kocanın dava açabileceğinden hareketle, işin esasının incelenmesi gerekir.
Soybağının reddi davasında da, babalık davasında olduğu gibi ana ile çocuk arasında her zaman bir yarar çatışması ihtimali bulunduğundan; küçüğe kayyım tayin ettirilip katılmasına imkan hazırlanmadan, gösterdiği takdirde onun da delilleri toplanmadan karar verilmesi de usul ve yasaya aykırıdır.
SONUÇ : Temyiz olunan kararın açıklanan sebeple BOZULMASINA, bozma sebebine göre de diğer yönlerin incelenmesine yer olmadığına, temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine, 22.03.2004 gününde oybirliğiyle karar verildi.
İçtihat:
Hukuk Forumlarından Seçmeler
  • [Sorumluluk hukuku] Dijital Sağlık ve Yasal Düzenlemeler: Bitkisel Ürünlerin Online Satışı 
  • 01.05.2025 13:12
  • 2. küçük dairemde kira artış anlaşmazlığı 
  • 29.04.2025 15:42
  • Sözleşmede anarak whatsapp yazışmalarının yasal bildirim kanalı ilan edilmesi. 
  • 29.04.2025 00:17
  • Sözleşmedeki "görüş alınarak" ifadesi, görüşü alınan tarafa eylemi engelleme hakkı verir mi? 
  • 29.04.2025 00:03
  • [Babalık davaları] Evlat edinilen çocukların eski baba adı değişimi hk. 
  • 27.04.2025 11:06


    Yeni Mevzuat

  • KDV Filo Kiralama Şirketleri (Fleetcorp) Borçlarını Devir ALan Varlık Yönetim Şirketleri 

  • Filo Kiralama Şirketlerinin Borçlarının Varlık Yönetim Şirketlerine Devri Halinde KDV 

  • Trafik kazasında kusuru olmayan alkollü sürücüye kasko hasarı ödenir 

  • Keşide tarihinin tahrif edildiği ve ibraz sürelerinin geçtiği çekler Borçlu olunmadığının Tespiti 

  • İkinci Nesil İnternet Sitelerinin Hukuki Statüsü 




  • YARGITAY KARARLARI :
    İçtihat Arama motoru anasayfa   2007   2006   2005   2004   2003    2002    2001    2000   1999    1998    1997    1996   1995   1994   1993    1992    1991    1990    1989    1988    1987    1986    1985    1984    1983    1982    1981    1980    1979    1978    1977    1976    1975    1974    1973    1927-1972

    Diğer Bölümlerimiz +
    Tüm Hukuki NET forumları + Hukuki Portal + Hukuk Haberleri + Sözleşme ve dilekçe örnekleri + Mevzuat ve bilimsel incelemeler + Hukukçu Blogları + Avukat ilanları + Videolar + Linkler + Ansiklopedi ve Sözlük +

    İçtihat Arşivi  Eski içtihat dizini