 |
T.C.
YARGITAY
2. Hukuk Dairesi
E: 2004/1109
K: 2004/1726
T: 16.2.2004
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
DAVA : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:
KARAR :
1- Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre davacı Türker'in aşağıdaki bent kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir.
2- Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 388/5. maddesi, hüküm sonucu kısmında gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin istek sonuçlarından her biri hakkında verilen hükümle taraflara yükletilen borç ve tanınan hakların mümkünse sıra numarası altında birer, birer, açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesini emredici kural olarak getirmiştir. Gerekçeli kararın da kısa karara uygun düzenlenmesi zorunludur. ( HUMK. m. 381/2 ).
Dava dilekçesi, bilirkişi raporu gibi herhangi bir belgeye atıf yapılarak hüküm kurulamaz. Gerek tefhim edilen ve zabıtla belirlenen kararda, gerekse buna uygun düzenlenmesi zorunlu gerekçeli kararda hüküm altına alınan eşyanın cins, nitelik, miktar ve değerlerinin ayrı ayrı gösterilmesi ve taraflara yüklenen borç ile tanınan hakkın infazda güçlük çıkarmayacak biçimde belirtilmesi gerekir. Bu yön gözetilmeden yazılı şekilde kısa kararda bilirkişi raporuna atıf yapılarak hüküm kurulması usul ve yasaya aykırıdır.
3- Davalı - karşı davacı Dilek'in temyiz itirazının incelenmesine gelince;
Davalı-karşı davacı Dilek'in birleştirilen nafaka davası: Boşanma davasından ayrı olarak Türk Medeni Kanununun 197/2 maddesine dayalı olarak açılan bir dava olduğu halde; bu istek yönünden hüküm kurulmaması usul ve yasaya aykırıdır.
4- 4787 Sayılı Aile Mahkemelerinin Kuruluş ve Yargılama Usullerine Dair Kanunun 4/1 maddesi; 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun ikinci kitabından ( MK. md. 118-494 ) kaynaklanan bütün davaların Aile Mahkemesinde bakılacağını, geçici l. maddesi de; sonuçlanmamış davaların yetkili ve görevli aile mahkemesine devredileceğini hükme bağlamıştır. Karar bozulmakla sonuçlanmamış hale gelmiştir. Bu açıklama karşısında işin görev yönünün de düşünülmesi zorunludur.
SONUÇ : Temyiz edilen kararın ( 2 ) nolu bentte gösterilen sebeple davacı Türker yararına, ( 3 ) nolu bentte gösterilen sebeple davalı Dilek yararına BOZULMASINA, ziynet eşyasının esasına yönelik diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, davacı Türker'in temize konu diğer yönlerin ise ( 1 ) nolu bentte gösterilen sebeple ONANMASINA, temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine, 16.02.2004 gününde oybirliğiyle karar verildi.