 |
T.C.
YARGITAY
2. Hukuk Dairesi
E: 2003/14701
K: 2003/15627
T: 17.11.2003 Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
4721/m.397/2, 483/1
1086/m.7
Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hükmün kanun yararına bozulması Adalet Bakanlığının yazısı üzerine Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından istenilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:
KARAR :
1 Ocak 2002 tarihinde yürürlüğe giren 4721 Sayılı Türk Medeni Kanununun 397. maddesinin 2. fıkrasında "vesayet makamı, sulh hukuk mahkemesi; denetim makamı, asliye hukuk mahkemesidir" hükmü mevcuttur.
Aynı Kanunun 483. maddesinin 1. fıkrası ile "vasi, görevini ağır surette savsaklar, yetkilerini kötüye kullanır veya güven sarsıcı davranışlarda bulunur ya da borç ödemede acze düşerse, vesayet makamı tarafından görevden alınır" hükmü getirilmiştir.
Mahkemenin görevi kamu düzeni ile ilgili olduğundan, Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 7. maddesi uyarınca yargılamanın her aşamasında talep üzerine veya kendiliğinden nazara alınması zorunludur.
4721 sayılı Kanunun 1028. maddesiyle yürürlükten kaldırılan 743 Sayılı Türk Kanunu Medenisi hükümlerine göre vasinin görevden alınmasına ilişkin davaya bakma görevi Asliye Hukuk Mahkemesine ait iken, 4721 Sayılı Türk Medeni Kanununun yukarıda sözü edilen 397 ve 483 maddeleri ile bu görev sulh hukuk mahkemesine verilmiştir.
SONUÇ : Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 427/6. maddesine dayalı kanun yararına bozma isteğinin açıklanan sebeple kabulü ile hükmün sonuca etkili olmamak üzere BOZULMASINA, oybirliğiyle karar verildi.
|