 |
T.C
YARGITAY
2. Hukuk Dairesi
E: 2003/12273
K: 2003/13897
T: 20.10.2003 Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
4721/m. 285, 301, 426
4722/m. 13
1587/m. 7
Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hükmün kanun yararına bozulması Adalet Bakanlığının yazısı üzerine Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından istenilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:
KARAR :
İstek, babalık davası niteliğindedir. 4722 sayılı Türk Medeni Kanunun Yürürlüğü ve Uygulama Şekli Hakkında Kanunun 13. maddesi ile "Türk Medeni Kanunun yürürlüğe girmesinden önce açılmış olan babalık davaları, bu Kanun hükümlerine göre karara bağlanır" hükmü getirilmiştir.
4721 Sayılı Türk Medeni Kanununun 285. maddesinde de, "evlilik devam ederken veya evliliğin sona ermesinden başlayarak üçyüz gün için doğan çocuğun babası kocadır" hükmü mevcuttur.
Dosyada mevcut nüfus kaydından, küçük Reyhan'ın doğduğu kabul edilen tarihte anne Gündüz'ün evli olduğu görülmekte olup, 1587 Sayılı Nüfus Kanununun 7. maddesi ile doğum olaylarının nüfus siciline işlenmesi görevi nüfus idaresine verilmiştir.
Küçük Reyhan'ın doğduğu tarihte davacı Gündüz'ün evli olduğu Enver davaya dahil edilerek beyanı alınmış ise de, soybağının reddi davasının açılmadığı anlaşılmaktadır.
Mahkemece küçüğün soybağının reddine dair bir hüküm olmaksızın taraf beyanlarına itibar edilerek yazılı şekilde isteğin kabulüne karar verilmesi yasaya aykırı bulunmuştur.
Medeni Kanunun 301. maddesi; babalık davasını ananın ve çocuğun isteyebileceğini, babalık davasının Cumhuriyet Savcısına ve hazineye, dava ana tarafından açılmışsa kayyıma ihbar edileceğini Medeni Kanunun 426. maddesi; bir işte yasal temsilcisinin menfaati ile küçüğün menfaati çatışıyorsa vesayet makamınca kayyım atanacağını hükme bağladığından, küçüğe kayyım atanmadan, davanın Cumhuriyet Savcısı, hazine ve kayyıma ihbar edilmeden, bunların davaya katılıp gösterecekleri delillerin toplanması sonucu uyarınca karar verilmesi gerekirken bu hususa dikkat edilmeksizin hüküm kurulması da doğru görülmemiştir.
SONUÇ :
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 427/6. maddesine dayalı kanun yararına bozma isteğinin açıklanan sebeple kabulü ile hükmün sonuca etkili olmamak üzere BOZULMASINA, oybirliğiyle karar verildi.
|