Hukuki.NET

T.C.
YARGITAY
2. Hukuk Dairesi
E: 2002/9653
K: 2002/10439
T: 23.9.2002

Yargıtay içtihatları bölümü

Yargıtay Kararı

 


 
  • NESEBİN REDDİ DAVASI
  • HAK DÜŞÜRÜCÜ SÜRE
ÖZET: Yürürlükten kaldırılan 743 sayılı Medeni Kanun zamanında açılan nesebin reddi davasında, sözü edilen Yasanın 246. maddesine göre dava açmak için azami bir süre öngörülmemiştir. 4721 sayılı TMK.nun 289. maddesinde öngörülen beş yıllık süre 4722 sayılı Yürürlük Kanunun 20. maddesi hükmü gereğince, yeni Medeni Kanunun yürürlüğe girdiği tarih olan 1.1.2002 tarihinden itibaren başlaması gerekir.
(743 s. MK. m. 246)
(4721 s. MK. m. 289)
 
Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü.
Dava 7.2.1995 doğumlu Taylan'ın nesebinin reddi davası olup, mahkemece 4721 sayılı Türk Medeni Kanunun 289. maddesi uyarınca çocuğun doğumundan dava tarihine kadar 5 yıllık hak düşürücü sürenin geçtiği gerekçesi ile dava ret edilmiş, kararı davacı temyiz etmiştir.
Davacı 743 sayılı Türk Kanunu Medenisinin 246. maddesine dayanarak davalı tarafından kandırılması (iğfal) sebebiyle küçüğün kendi çocuğu olmadığını 9.6.2000 tarihinde öğrendiğini iddia edip davayı öğrenme tarihinden itibaren bir aylık hak düşürücü süre içerisinde 14.6.2000 tarihinde açmıştır. Davanın açılış tarihinde yürürlükte bulunan Türk Kanunu Medenisinin 246.maddesine göre nesebin reddi davasını açmak için azami bir dava süresi öngörülmemiştir. 4721 sayılı Kanunun 289. maddesinde öngörülen 5 yıllık azami dava açma süresi, 4722 sayılı Yürürlük Kanununun 20. maddesi nazara alındığında 4721 sayılı Kanunun yürürlüğe girdiği 1.1.2002 tarihinden itibaren  başlaması gerekir.
Şu halde, davacının dava açmak konusunda kandırıldığı (iğfal edildiği) iddiası yönünden taraf delilleri toplanıp, 743 sayılı Türk Kanunu Medenisinin 246. maddesi şartlarının tahakkuk etmesi halinde işin esası yönünden inceleme yapılarak sonucu uyarınca karar verilmesi gerekirken 4722 sayılı Yürürlük Kanununun 20. maddesi dikkate alınmadan hak düşürücü süreden davanın reddi doğru bulunmamıştır.
Sonuç: Temyize konu kararın belirtilen sebeplerle (BOZULMASINA), bozma sebebine göre sair yönlerin incelenmesine yer olmadığına, temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine, 23.9.2002 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
İçtihat:
Hukuk Forumlarından Seçmeler
  • tüvtürke karşı tüketici hakem kararı 
  • 07.05.2025 18:40
  • [Evlat Edinme] Evlat edinilen çocukların eski baba adı değişimi hakkında 
  • 04.05.2025 15:37
  • 2. küçük dairemde kira artış anlaşmazlığı 
  • 29.04.2025 15:42
  • Sözleşmede anarak whatsapp yazışmalarının yasal bildirim kanalı ilan edilmesi. 
  • 29.04.2025 00:17
  • Sözleşmedeki "görüş alınarak" ifadesi, görüşü alınan tarafa eylemi engelleme hakkı verir mi? 
  • 29.04.2025 00:03


    Yeni Mevzuat

  • KDV Filo Kiralama Şirketleri (Fleetcorp) Borçlarını Devir ALan Varlık Yönetim Şirketleri 

  • Filo Kiralama Şirketlerinin Borçlarının Varlık Yönetim Şirketlerine Devri Halinde KDV 

  • Trafik kazasında kusuru olmayan alkollü sürücüye kasko hasarı ödenir 

  • Keşide tarihinin tahrif edildiği ve ibraz sürelerinin geçtiği çekler Borçlu olunmadığının Tespiti 

  • İkinci Nesil İnternet Sitelerinin Hukuki Statüsü 




  • YARGITAY KARARLARI :
    İçtihat Arama motoru anasayfa   2007   2006   2005   2004   2003    2002    2001    2000   1999    1998    1997    1996   1995   1994   1993    1992    1991    1990    1989    1988    1987    1986    1985    1984    1983    1982    1981    1980    1979    1978    1977    1976    1975    1974    1973    1927-1972

    Diğer Bölümlerimiz +
    Tüm Hukuki NET forumları + Hukuki Portal + Hukuk Haberleri + Sözleşme ve dilekçe örnekleri + Mevzuat ve bilimsel incelemeler + Hukukçu Blogları + Avukat ilanları + Videolar + Linkler + Ansiklopedi ve Sözlük +

    İçtihat Arşivi  Eski içtihat dizini